İnsanoğlu yaratıldığı günden itibaren fıtratına
yerleştirilen merak ve öğrenme içgüdüsü ile hareket etmektedir. Başlangıçta
insanın
cennetten çıkıp dünyaya gelmesine sebep olan bu duygu ve içgüdü zamanla
insanlığın temel gereksinimlerinden biri olmuştur. Merak duygusu ile keşifler
yapılmış, insanlık tarihi için çok önemli olan icat ve buluşlar
gerçekleştirilmiştir. Öğrenme içgüdüsü ile âlemde var olan her bir nesnenin, her
bir olayın hakikatine ve müphemine erişilmeye çalışılmıştır. Yaşadığı toplumdan
geçmiş milletlere kadar hatta gelecek ümmetlere kadar çeşitli araştırmalar ile
birlikte doğadan fezaya, nebatattan hayvanata kadar deruni incelemeler
yapılmıştır. Âlemde yaratılmış ne varsa merak edip inceleyen insan kendini de
merak etmiş; varlığı, varoluş sebebi ve hayatın anlamı gibi sorulara cevap
aramıştır. Bu yönde insanı konu edinen bilim dalı psikoloji olarak karşımıza
çıkarken, insanın hakikati ve yaratıcıyı bulma, O’na ulaşma arzusu boyutuyla
ise genelde mistisizm, İslam dini bağlamında da tasavvufu görmekteyiz.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Din Araştırmaları |
Bölüm | Kitap İncelemesi |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 30 Haziran 2019 |
Gönderilme Tarihi | 23 Ocak 2019 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2019 Sayı: 42 |