Araştırma Makalesi
BibTex RIS Kaynak Göster

SOME REMARKS ON MARTIN HEIDEGGER'S PATH OF QUESTIONING TECHNOLOGY AND PHENOMENOLOGY

Yıl 1998, Sayı: 12, 167 - 184, 13.02.2016

Öz

Heidegger's treatment of technology and his venture of the way to or from phenomenology seems at first sight irrelevant to each other. My initial aim in this study is to draw attention to their relevances in order to make some other questions about Heidegger's special path of thinking on some issues such as logocentrism, metaphysics of presence, which would ıater be promoted as a central problem of the Western humanism by Derrida and other poststructuralist thinkers. 1 will try to open the gate before such a thesis that Heidegger's criticism of or his well-known "way from" phenomenology is very akin to his criticism of technology. As will be elaborated below, technology is taken asa ~asic mood of the Being. it is the concealment of the Being which excludes any subjective human initiation. Although what makes the concealment of the Being as technology possible is man's delusion of taking _something present-at-his-hand, that is his
delusion of subjectivity, the fundamental principle of the Ca,:tesian dualism, this takes place without the subjective performance of man. The concealment of the Being is a global process which involves man's . participation just in the form of his forgetting of the Being. The concealment of the Being, like its unconcealment or revealing, is a process beyond man's limited world. Undoubtedly, here the challenge of Heidegger to the idea of subject or to the Cartesian dualism has very close ties with or roots in some religious ideas. in spite of all his objections to .Christian theological conception, 1 will try to show that, as much as I can in the limits of this study, . such Heidegger's pessimistic conceptions excluding any subjective initiatio~.
have their roots in the Christian idea of original sin. And to avoid some ~isconceptions ı should remind that this is a paradoxical connection, because Heidegger charges all the responsibility of the Cartesian idea of subject to the Christian notion of the World mastery, of the representation of God in the World. Notwithstanding, Heidegger, rejecting any version of voluntarism in the movements of the Being, in fact, follows Spinoza's pantheism which had arisen by way ofa radical criticism to Descartes. To be conscious of the range of his references, it should be kept in mind that this path of Heidegger's thinking reproduce some mystical traditions going beyond Christianity or Judaism (through Spinoza), such as paganisrp and some other Asian religions.

MARTIN HEIDEGGER'İN TEKNOLOJi VE FENOMENOLOJİYi SORGULAMA YOLU ÜZERİNE BAZI DÜŞÜNCELER

Yıl 1998, Sayı: 12, 167 - 184, 13.02.2016

Öz

Bu yazıda büyük Alman filozofu Martin Heidegger'in fenomenoloji ve teknolojiye yönelik güçlü eleştirileri arasındaki bazı ilgilere dikkat çekilerek ve bu ilişkiden yola çıkılarak bazı noktalar üzerinde durulacaktır. Heidegger, fenomenolojinin, Husserl'de ifadesini bulan ve sosyolojik bir yaklaşım olarak da meşhur olan, bütün önyargılarımızı, kafamızdaki kavram ve düşünceleri "parantez';e alarak, "şey lerin özüne dönmek" formülünün ardında güçlü bir nesnelci, dolayısıyla Kartezyenist/pozitivist iradenin gizli olduğunu göstermiştir. Bunu yaparken o, aynı zamanda, Batılı metafiziğin o herşeyi zaptu rapt altına almak isteyen iktidar iştahına da saldırmanın zeminini hazırlamıştır. Oysa fenomenoloji de aynı pozitivizme belki de ilk güçlü eleştiri olarak ortaya çıkmıştı. Buna rağmen "şeylerin özüne dönmek" konusundaki iyimser çabası Heidegger'in çizdiği eleştiri yolu tarafından hep bir "batılı metafiziğin/nesnelciliğin" restorasyon çabası olarak görülmüştür. Bu yazıda Heidegger'in fenomenolojiye yönelttiği bu eleştirinin, onun teknolojiye yaklaşımı ve eleştirisiyle aynı yola çıkmaktan dolayı, aynı dosya altında incelenmesi garaktiğina
dikkat çekilmektedir. Bu dosyada ise teknolojinin kendisinden neredeyse asla kaçınılamayacak, her şeyi kuşatan, bir insanlık "kaderi' olarak görülmesinin, Heidegger'in bütün karşı çıkışlarına rağmen Hristiyan "Ebedi Günah" ve "kader" arketipleriyle ilginç bir münasebetininin varoduğu görülebilir. Dolayısıyla Heidegger, . in sanın işlerini kolaylaştıran bir şey olmaktan ziyade kendi hükmünü ferma eden bir çeşit ebedi ceza olarak teknolojiyi sunarken, onu da Spinoza'ya kadar götürülebilecek bir çeşit panteisVpaganist tanrısallıkla buluşturarak daha da ilginç bir çok-referanslı-dinsellikle yükleniyor. Bu yazının ulaşmaya çalıştığı sonuç da bir bakıma, Heldegger'in de Batılı metafiziğe bütün karşı çıkışlarına rağmen, bir kurtuluş yolu olarak sığındığı entellektüel referansların onu metafizik ötesinde hiç bir zaman rahat bırakmayacağıdır. 

Toplam 0 adet kaynakça vardır.

Ayrıntılar

Birincil Dil İngilizce
Konular Arkeoloji
Bölüm Makaleler
Yazarlar

Yasin Aktay Bu kişi benim

Yayımlanma Tarihi 13 Şubat 2016
Gönderilme Tarihi 13 Şubat 2016
Yayımlandığı Sayı Yıl 1998 Sayı: 12

Kaynak Göster

APA Aktay, Y. (2016). SOME REMARKS ON MARTIN HEIDEGGER’S PATH OF QUESTIONING TECHNOLOGY AND PHENOMENOLOGY. Selçuk Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Dergisi(12), 167-184.

Selcuk University Journal of Faculty of Letters will start accepting articles for 2025 issues on Dergipark as of September 15, 2024.