Yemek ve içmek insan yaşamının devam edebilmesinin en temel ögesidir. Fakat
insanlar sadece hayatlarını idame ettirmek için yemezler ve içmezler. Aynı
zamanda yemek; bir sınıf göstergesi, milletler arasındaki ilişkilerde bir
gösteri vesilesi, boş vakitlerde yapılacak bir faaliyet, şenlikler için bir
vesile unsurudur. Yemek kültürü incelenerek toplumların tarihsel gelişimleri de
izlemlenebilir. Türkler, köklü bir tarihe ve güçlü bir kültür birikimine
sahiptirler. Sahip oldukları bu kültür birikiminin önemli bir parçası da
yiyecek ve içecek alışkanlıkları ile bunun etrafında şekillenen kültürel
unsurlardır. Türkler, genel olarak İslam öncesi Orta Asya bozkır hayatında
şekillenen bu alışkanlıklarını göçlerle birlikte gittikleri coğrafyalara
taşımışlar, yeni bölgelerdeki toplumları etkileyerek ve onlardan etkilenerek
kültürlerini devam ettirmişlerdir. Ayrıca farklı inançlarla karşılaşmaları ve
özellikle İslamiyet başta olmak üzere değişik dinlere tabi olmaları, yiyecek ve
içecek alışkanlıklarının değişmesini de beraberinde getirmiştir. Yemek
kültürünün izlerini günümüzde de görmek mümkündür. Seyyahlar, sadece üst
yönetici sınıf ile görüşen olup onları yazan değil aynı zamanda toplumun alt
sınıfları ile de muhatap olan ve bunları aktaran kişiler olması nedeniyle daha
ayrıntılı bilgiler sunmaktadır. Çalışmamızda Orta Çağ’da Türklerin yaşadığı
coğrafyaya seyahat eden seyyahların gözüyle Türklerdeki yemek kültürünü
inceledik. Seyahatnâmelerinden istifade ettiğimiz seyyahları seçerken
Bertrandon de la Broquière ve İbn Battûta gibi farklı bölgelerden ve dinlerden
olanlarını tercih ettik. Ayrıca günümüze kadar gelen yeme içme kültürünü de tespit
etmeye çalıştık. Bu araştırmada daha fazla seyahatnâmeye yer verilebilirdi
fakat bir makale boyutunu aşacağı için iki seyyahın seyahatnâmesi ile sınırlı
tuttuk.
Food and drink are the most
fundamental elements of human life. However, people simply don’t eat and drink
to survive. Food culture is a class indicator, a demonstration in relations
between nations, an activity to be done in leisure time and an element of
occasion for festivals. The historical development of societies can be
monitored by following the food culture. Turks have a long history and a strong
cultural background. An important part of this cultural accumulation they
possess is the food and drink habits and the cultural elements shaped around
it. The Turks moved these habits, which were shaped in the pre-Islamic Central
Asian steppe life, to the territories where they migrated with migrations and
continued their culture by influencing the societies in these new regions and
by being influenced by them. In addition, they met with different beliefs and
were subject to different religions, especially Islam. It is possible to see
the traces of these habits today. Travellers can have more detailed information
because they are not only concerned with the senior class but also sub-classes
of the society and tell. In our study, we examined the food culture of Turks in
the Middle Ages through the eyes of travellers traveling to the region where
Turks live. While choosing travellers whose travel books we benefited from, in
order to capture different points of view, we preferred those from different
regions and religions such as Bertrandon de la Broquière and İbn Battûta. In
this study, we have also tried to determine the culture of eating and drinking
which has survived to the present day. We wanted to give more places for travel
books in the study, but we limited it with travel books of the two travellers
because it will exceed the size of an article.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 19 Haziran 2019 |
Gönderilme Tarihi | 27 Aralık 2018 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2019 Sayı: 41 |
Selcuk University Journal of Faculty of Letters will start accepting articles for 2025 issues on Dergipark as of September 15, 2024.