Küresel finans krizi sonrası dönemde, küresel ekonomik yönetişimin en güçlü ayağı olarak G20 ön plana çıkmıştır. 2008 Zirvesi ile birlikte liderler kulübüne dönüşen G20, esnek yapısı ve eşitlikçi tartışma ortamı sayesinde küresel yönetişimde yeni güç merkezlerinin ön plana çıkmasını sağlamıştır. Yükselen güçler ve yeni yükselen orta ölçekli güçler olarak adlandırılan ittifaklaşmalar, G20 forumunda “zengin kuzey- fakir güney” ayrımından çok daha kapsamlı bir ekonomik analizin gelişmesine vesile olmuştur. Bu çalışmada, G20 içerisindeki BRICS Brezilya, Rusya, Hindistan, Çin, Güney Afrika ve MIKTA Meksika, Endonezya, Güney Kore, Türkiye, Avustralya gruplarının küresel yönetişimdeki rolleri incelenecektir. Çalışma, küresel yönetişimde değişmesi gereken mekanizmalara karşı revizyonist ve reformist talepleri ortaya koyacaktır. Yükselen ekonomilerin artan güçleri oranında yönetime dâhil olma talepleri ve bu kapsamda elde ettikleri fırsatlar ve çelişkilerin incelenmesi, literatüre “yeni düzen” tartışması bağlamında katkı sağlayacaktır.
After the global financial crisis, the G20 as the strongest instrument of global economic governance came to the forefront. With the 2008 Summit, the G20 transformed into a leader's club, enabling new power centers to be at the forefront of global governance, thanks to its flexible structure and equitable discussion environment. Rising powers and newly emerging middle powers forces have led to the development of a much more comprehensive economic analysis in the G20 forum, "rich north-poor south". This study will examine the global governance roles of the BRICS Brazil, Russia, India, China, South Africa and MIKTA Mexico, Indonesia, South Korea, Turkey, Australia groups within the G20. The study will present revisionist and reformist claims against the mechanisms that must change in global governance. The examination of the demands for inclusion in governance and the opportunities and contradictions they have gained in the context of the increasing powers of emerging economies will contribute in the context of the literature "new order" debate.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Research Article |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 1 Kasım 2017 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2017 |