İşgücü 2014 yılı Aralık döneminde TÜİK verilerine göre Türkiye genelinde % 50,2 olan işgücüne katılım oranının -28 milyon 787 bin kişi- erkeklerde % 70,8; kadınlarda ise % 30 olması, oran düşüklüğünün önemli bir sebebinin kadınların işgücüne katılım oranının düşüklüğünden kaynaklandığını göstermektedir. Türkiye’de kadınların işgücüne katılım oranının düşüklüğünü açıklayan sebeplerin başında kırdan kente göç sürecinde; kırsal kesimde yardımcı aile üyesi olarak aktif olarak çalışma yaşamına katılan kadının kente göç ile birlikte çalışma hayatından çekilmesidir. İktisadî zorluklar sebebiyle çalışmak durumunda kalan kadınların ise; özellikle ev hizmetlerinde veya merdiven-altı sektör olarak adlandırılan kayıt-dışı işlerde çalışmalarıdır. Sıklıkla bu sebeplere geleneksel kadına yönelik ailevî sorumluluklarda dolayısıyla kadının çalışmaması da eklenir. Bu çalışma yukarıda belirtilen faktörlere ilâveten Türk sosyal sigorta sisteminin sosyal güvence sağlamada kadına yönelik düzenlemelerinin de kadınların işgücüne katılımı, istihdamları ve çalışma yaşamı kalitelerine etki ettiği iddiası ile hazırlanmıştır. Nitekim sigortalıların ölümü hâlinde kız çocuklarına yaşlarına bağlı olmaksızın aylık bağlanması ve ancak evlendikleri veya sigortalı sayılmalarını gerektiren bir işte çalışmaya başladıkları zaman aylığın kesilmesi, kız çocuklarının çalışma hayatına girme kararlarını etkilemekte ve hatta çalışanların işten ayrılmalarına yol açmakta; işgücüne katılma ve işe girme konusunda isteksiz davranmaları sonucunu doğurmaktadır.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Research Article |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 1 Ağustos 2015 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2015 Cilt: 3 |