Kapitalizm, 1945-1973 arasındaki yılları kapsayan evresinde; sosyal politika, sosyal ve ekonomik haklar, işgücü piyasaları ve refah standartları başta olmak üzere birçok alanda olumlu gelişmeye sahne olmuştur. İşçi sınıfı başta olmak üzere tüm vatandaşların refah seviyesinin arttığı ve kapitalizmin Altın Çağ’ını yaşadığı bu evre, Keynesyen Refah Devleti olarak adlandırılmıştır. Ancak müdahaleci Keynesyen ekonomi politikalarının benimsendiği refah devleti uygulamaları 1973 Petrol Krizi ile aşınmaya başlamış, devlet küçülme eğilimine girmiş ve neo-liberalizmin etkisiyle piyasalaşma süreçleri yeniden hız kazanmıştır. ABD ve İngiltere’de başta olmak üzere liberal refah rejimine has uygulamalar dünya geneline yayılmış ve refah anlayışında ciddi dönüşümler yaşanmıştır. Refah harcamalarının devletin üzerinde yük oluşturmak suretiyle krize neden olduğu savı öne sürülerek refahı çalışma koşuluna bağlayan “çalışma refahı” anlayışı gündeme getirilmiştir. Refahın sağlanmasında piyasayı ve çalışmayı merkez alan yaklaşım sonucunda Keynesyen Refah Devleti’nden Schumpeteryan Çalışma Devleti’ne geçiş yaşanmıştır. Bu çalışmada, refah anlayışında yaşanan dönüşüm ve liberal refah rejimine ait karakteristiklerin dünya geneline yayılmasıyla kurumsallaşan çalışma refahı anlayışının çeşitli ülke örneklerinden hareketle açıklanması amaçlanmıştır. Yoğun bir literatür taraması sonucunda çalıştırmacı politikaların 1980 sonrası dönemde uygulama alanını arttırdığı, refahın çalışma merkezli bir şekilde tanımlanma eğiliminin yaşandığı ve çalışma devleti anlayışının kurumsallaştığı sonucuna ulaşılmıştır.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Sosyal Güvenlik |
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 22 Haziran 2023 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2023 Cilt: 13 Sayı: 1 - Cilt 13, Sayı 1 |