Bu makale, uluslararası hukuk ve uluslararası topluluğun doğası hakkında bir analiz sunmakta ve uluslararası hukukun varoluşsal niteliği ile uygulanabilirliği üzerine odaklanmaktadır. Makale, uluslararası topluluğun devletlerden oluştuğunu ve bu devletlerin birbirleriyle egemen eşitlik temelinde ilişki kurduğunu vurgulamaktadır. Bu bağlamda, uluslararası hukuk, uluslararası topluluğun hukukudur ve dolayısıyla bir “mümkün hukuk” olarak tanımlanmaktadır. Bu, uluslararası hukukun uygulamasının ve etkisinin, devletlerin iradelerine bağlı olduğunu göstermektedir. Uluslararası hukukun etkili olabilmesi için devletlerin siyasi iradelerinin tezahür etmesi gerekmektedir. Dolayısıyla, uluslararası hukuk bir zorlayıcı güç mekanizması değil, daha çok bir olasılık sistemidir. Uluslararası hukuk, kendi içinde belirli kurallar ve ilkeler barındırmaktadır. Bu kurallar, sonuçlarının uygulanmasından bağımsız olarak bilimsel bir doğruluk taşır. Yani, uluslararası hukuk bir bilim olarak, haklılık ve meşruiyetin belirlenmesinde önemli bir rol oynamaktadır. Bu, uluslararası ilişkilerde uluslararası hukuk kavramının sadece pratikte değil, aynı zamanda teorik olarak da bir referans noktası olduğuna işaret etmektedir. “Erga omnes” yükümlülükleri ihlal eden devletlere karşı, uluslararası topluluğun kollektif bir yanıt verme yeteneği sınırlıdır. Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’nin etkisizliği, uluslararası kollektif barış ve güvenlik mekanizmalarının işleyişini zorlaştırmakta ve dolayısıyla uluslararası hukukun üstünlüğünü sağlamada bir engel teşkil etmektedir. Güvenlik Konseyi'nde veto uygulamaları, özellikle uluslararası barış ve güvenlik açısından ciddi sorunlar yaratmakta ve uluslararası hukukun uygulanabilirliğini sınırlamaktadır. Sorumlu devlete karşı etkili bir baskı oluşturmak için, devletlerin ortak hareket etmesi ve uluslararası sorumluluk hukukunda mevcut bir olanak olan karşı önlemler alması gerekmektedir. Uluslararası hukukun varoluşu, egemen devletlerin iradelerine dayanmakta olup, bu durum onu "mümkün bir araç" olarak tanımlamaktadır. Ancak, bu aracın işlevselliği, devletlerin iradesine bağlıdır ve bu iradenin varlığı garanti değildir.
Uluslararası Hukuk Uluslararası İlişkiler Uluslararası Barış ve Güvenlik Uluslararası Sorumluluk Birleşmiş Milletler
This article analyzes the nature of international law and the international community, focusing on the existential nature and applicability of international law. The article emphasizes that the international community is composed of states and that these states relate to each other based on sovereign equality. In this context, international law is the law of the international community and is therefore defined as a ‘contingent law’. This shows that the application and effect of international law depends on the will of states. For international law to be effective, the political will of states must be manifested. Thus, international law is not a mechanism of coercive power, but rather a system of contingency. International law contains certain rules and principles within itself. These rules have a scientific accuracy independent of the application of their consequences. That is, international law as a science plays an important role in determining justification and legitimacy. This implies that in international relations the concept of international law is a point of reference not only in practice but also theoretically. The ability of the international community to collectively respond to states that violate ‘erga omnes’ obligations is limited. The ineffectiveness of the United Nations Security Council complicates the functioning of international collective peace and security mechanisms and thus constitutes an obstacle to ensuring the rule of international law. Using vetoes in the Security Council poses severe problems for international peace and security and limits the enforceability of international law. To put effective pressure on the responsible state, states need to collaborate and take countermeasures, a possibility available in the law of international responsibility. The existence of international law is based on the will of sovereign states, which characterizes it as a ‘means to an end’. However, the functionality of this instrument depends on the will of states, and the existence of this will is not guaranteed.
International Law International Relations International Peace and Security International Responsibility United Nations
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Hukuk Teorisi, İçtihat ve Hukuki Yorum, Hukuk (Diğer) |
Bölüm | Araştırma Makaleleri |
Yazarlar | |
Erken Görünüm Tarihi | 16 Aralık 2024 |
Yayımlanma Tarihi | |
Gönderilme Tarihi | 22 Ekim 2024 |
Kabul Tarihi | 9 Aralık 2024 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2024 Cilt: 12 Sayı: 2 |
The published articles in SLJ are licensed under a
Creative Commons Attribution-NonCommercial 4.0 International License