Öz
İnsanoğlunun doğada göründüğü ilk çağlardan günümüze kesintisiz devam
edegelen sanat serüveni, sanatsal eylemin ontolojik niteliğinin zorunluluğunu
göstermektedir. Yalından karmaşığa tüm boyutlarıyla tarihin her döneminde
kendisine ifade imkânı yaratmış olan sanatsal yeti, yeni tarihselliklerde
yeni ifade biçimleri aramaya devam edecektir. Bu çalışmada sanatsal serüvenin
antik sanatla başlayan özet tarihi üzerinden, sanat yetimizin son dönem
ifade biçimlerini değerlendirmeye çalıştık. Bazı sanat akımlarıyla daraltılmış
bu incelemeye göre genelde avangard sanatın, özelde ise Dadaizm’in
nihilizmle olan ilişkisinin ontolojik imkânı üzerinde durduk. Neoklasisizm
sonrası sanat akımlarında görülen, gerçekliğe dair algı değişimlerinin nedenleri
çalışmanın problemleri arasındadır. Ontolojik ve epistemolojik tanımlamalarda
nesnel nedensellik bağıntılarının görülme zorunluluğu, bizi
böyle bir çalışma yapmaya iten temel sebeptir. Çalışmanın ortaya koymayı
denediği bu amaç için öncelikle, ontolojik araştırmanın temel problematiği
olan ‘gerçek’in niteliği ve kavramsal bağıntılarını sanat akımlarının tarihsel
perspektifleri çerçevesinde inceledik. Akımların ‘gerçek’le kurdukları temas neticesinde ürettikleri, gerçekliğe dair sanatsal biçem ve argümanlar, çalışmanın
konuyu incelemesi için ihtiyaç duyduğu veriyi sağlamıştır. Bu verilerde
tespit edilen öznellik ve nesnellikler, mevcut sanatsal tarihlendirmelerin
kritiğinin yeniden yapılmasının gerekliliğini göstermiştir.