Şüphesiz Kur’ân, İslâm dininin en temel kaynağıdır. Onun, en doğru ve net bir şekilde anlaşılması için Müslüman âlimler azami gayret sarf etmişlerdir. Bu hikmet dolu kitabı araştırırken birçok ilim dalından yararlanmışlardır. Kuşkusuz bu ilimlerin başında nahiv ilmi yer almaktadır. Nahiv ilmi ile Kur’ân’ı anlama ve yorumlama yöntemi erken dönemden itibaren görülmeye başlanmıştır. Birçok müfessir, nahiv ilminin kural ve kaidelerini Kur’ân âyetlerini tefsir etmede, âyetlerden hüküm istinbât etmede delil ve dayanak olarak kullanmıştır. Bu ilim ile Kur’ân âyetlerini açıklamaya çalışan müfessirlerden birisi de Mekkî b. Ebî Tâlib’dir (öl. 437/1045). Endülüs tefsir ekolünün kurulmasına büyük katkısı olan bu bilgin, el-Hidâye ilâ bulûği’n-nihâye adlı eserinde, âyetleri açıklarken, yorumlarken ve âyetlerden yeni görüşler türetirken Arapça dil bilgisinden son derece istifade etmiş ve görüşlerini bu kurallar üzerine bina etmiştir. Eserinde Sîbeveyhi (öl. 180/796), Ferrâ (öl. 207/822), Ahfeş (öl. 215/830 [?]), Ebû Ubeyd (öl. 224/838) ve daha birçok dilbilimcinin nahvî görüşlerine yer vermiş ve bu görüşler arasında tercihte bulunmuştur. Birden çok delilin bulunduğu âyetlerin tefsirinde, önceliği dil kuralına dayalı delile yer verdiği, bazı yerlerde ise sözü tamamen dilbilimcilere bıraktığı dikkat çekmektedir. Çalışmada, konuya ilişkin bazı âyetler örnek olarak işlenmiş ve Mekkî b. Ebî Tâlib’in dil kurallarına dayalı görüşleri ortaya konmuştur. Aynı zamanda bu makale ile Kur’ân’ı doğru anlamada dil bilgisinin önemine ve el-Hidâye özelinde ulemânın konuya yaklaşımına dikkat çekilmiştir. Benzer çalışmalarda müellifin daha çok tefsir ve kıraat yönü işlenmiş, fakat dilbilimci yönünü esas alan böyle bir çalışmaya rastlanılmamıştır.
Arap Dili ve Belâgatı Nahiv Tefsir Mekkî b. Ebî Tâlib el-Hidâye.
Çalışmada sunduğum verileri, bilgileri ve dokümanları akademik ve etik kurallar çerçevesinde elde ettiğimi; bilgi, belge, değerlendirme ve sonuçları bilimsel etik ve ahlak kurallarına uygun olarak sunduğumu; yararlandığım eserlerin tümüne uygun atıfta bulunarak kaynak gösterdiğimi; verilerde herhangi bir değişiklik yapmadığımı; sunduğum çalışmanın özgün olduğunu bildirir, aksi bir durumda aleyhime doğabilecek tüm hak kayıplarını kabullendiğimi beyan ederim.
Undoubtedly, the Qur’an is the most fundamental source of the Islamic religion. Muslim scholars have made every effort to ensure the most accurate and clear understanding. While researching this book full of wisdom, they benefited from many branches of science. Undoubtedly, the science of nahw is at the forefront of these sciences. The method of understanding and interpreting the Qur’an with the science of nahw began to be seen from the early period. Many commentators have used the rules and regulations of nahw as evidence and basis in interpreting the verses of the Qur’an and in deriving rulings from the verses. One of the commentators who tried to explain the verses of the Qur’an with this knowledge is Makkī b. Abī Tālib (d. 437/1045). This scholar, who made a great contribution to the establishment of the Andalusian school of interpretation, made great use of Arabic grammar while explaining, interpreting and deriving new views from the verses in his work entitled al-Hidāye ilâ bulûği’n-nihâye, and he built his views on these rules. In his work, he included the grammatical views of Sībawayhi (d. 180/796), Farrā (d. 207/822), Ahkfash (d. 215/830 [?]), Abu Ubayd (d. 224/838) and many other linguists and made a choice among these views. It is noteworthy that in the interpretation of verses where there is more than one evidence, he gives priority to the evidence based on the rule of language, and in some places he leaves the decision entirely to linguists. In the study, some verses related to the subject were treated as examples and the views of Makkī b. Abī Tālib based on language rules were revealed. At the same time, this article draws attention to the importance of grammar in understanding the Qur'an correctly and the approach of the scholars to the subject, particularly in al-Hidāye. In similar studies, the author's interpretation and recitation aspects have been mostly studied, but no such study has been found that is based on his linguistic aspect.
Arabic Language and Rhetoric Nahw Tafsīr Makkī b. Abī Tālib al-Hidāye.
| Birincil Dil | Türkçe |
|---|---|
| Konular | Arap Dili ve Belagatı |
| Bölüm | Araştırma Makalesi |
| Yazarlar | |
| Erken Görünüm Tarihi | 26 Haziran 2025 |
| Yayımlanma Tarihi | 30 Haziran 2025 |
| Gönderilme Tarihi | 12 Mart 2025 |
| Kabul Tarihi | 13 Haziran 2025 |
| Yayımlandığı Sayı | Yıl 2025 Sayı: 2 |
Sinop İlahiyat Dergisi © 2024 by Sinop University is licensed under CC BY-NC-ND 4.0