Gündelik, sıradan olanın rutin akışı içinde, sosyal yapının ve aktörün doğrudan etkileşimi ve ilişkisi içinde yeniden ve yeniden üretilir. Bir etkileşim alanı olarak gündelik hayat, diyalektik bir sürece işaret eder: Sosyal gerçeği yaratan ve sosyal gerçeklik tarafından yaratı-lan. Failin kim olduğu ve yapı ile ilişkinin neliği üzerine yoğun tartışma, bu diyalektik süreci anlamanın araçlarından biridir. Gündelik hayat, muğlak, sınırları net olmayan bir olgudur. Gündelik hayatın bu muğlaklığı, heterojen bir yapısı olmasından kaynaklanır. Homojen olmayan bu etkileşim alanı, çoğullukların izlenmesine kapı aralar. Faillerin ben-liklerini ortaya koymasına zemin oluşturur. Bu açıdan gündelik hayat ve gündelik hayatın sosyolojisi, toplumsal ilişkilerin görünürlüğünde önemli bir kaynak haline gelir. Çalışma-da yanıt aranan sorulardan birkaçı şöyle sıralanabilir: Gündelik nedir? Gündelik hayatın sınırları nelerdir? Gündelik hayatın sosyolojisi muğlaklığına rağmen mümkün müdür? Bu sorulara yanıt ararken Fransız sosyolojisinin gündelik hayat sosyolojisindeki öncü isimle-rinden Henri Lefebvre, Michel de Certeau ve Agnes Heller’in kavrama yaklaşımları değer-lendirilmiştir. Bu yaklaşımlardan hareketle gündelik hayat tanımlanmış ve gündelik hayatın sosyolojisinde öne çıkan kavramlar incelenmiştir.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Araştırma Makaleleri |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 31 Mayıs 2023 |
Gönderilme Tarihi | 3 Ocak 2023 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2023 Cilt: 7 Sayı: 1 |