Kur’ân,
evrensel bir kitap olarak bütün insanlara hitap ettiğinden nüzul zamanından
itibaren başka dillere tercüme edilmesi ihtiyacı hasıl olmuştur. Kutsal bir
metin olan Kur’ân’ın çevirisi yapılırken her ayrıntıya dikkat etmek, Kur’ân’ın
doğru anlaşılması açısından oldukça mühimdir. Fesahate önem verilen bir ortamda
inen ve i’caz derecesinde edebi incelikleri haiz olan Kur’ân’ın başka dillere
çevirisinde ibarenin asıl manası dışında cümleyi pekiştiren unsurların da
yansıtılmasına azami özen gösterilmesi lazımdır.
Bu çalışmada alanında
önemli oranda ağırlığı bulunan bazı Türkçe meâller ele alınarak manaya kuvvet
katan, hatta bazen manayı değiştiren te’kîd ifadelerinin söz konusu meâllere
yansıtılması irdelenmektedir. Kur’ân gibi hem mana hem de lafız itibarıyla mu’ciz
olan bir metinde çeviri işinin zor olması kaçınılmazdır. Mevzu bahis Arapça
gibi pekiştirme unsurlarını içerme konusunda oldukça zengin olan bir dilden bu
hususta yeterince gelişkin olmayan Türkçe gibi bir dile çeviri olunca yapılan
işin zorluğu kuşkusuz artacaktır. Nitekim bu minvalde ele aldığımız meâllerin te’kîdi
yeterince yansıtmadıkları söylenebilir.
Bölüm | ARAŞTIRMA MAKALELERİ |
---|---|
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 30 Nisan 2017 |
Gönderilme Tarihi | 4 Nisan 2017 |
Kabul Tarihi | 22 Nisan 2017 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2017 Cilt: 8 Sayı: 16 |
Şırnak Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Dergisi Creative Commons Atıf-GayriTicari 4.0 Uluslararası Lisansı (CC BY NC) ile lisanslanmıştır.