Müslümanların felsefe karşısındaki tutumlarını üç ana kategoride değerlendirmek mümkündür. Bir gurup tamamıyla felsef düşünceyi ret ederken başka bir gurup da aksine her şeyin ölçüsü olarak kabul etmiştir. Diğer bir gurup da felsefeyi yeri geldiğinde tenkit etmiştir. Bu guruba dâhil olanlar, teorik akla dayalı her türlü düşünceyi ret ederek sezgici aklı kabul ederler. Necip Fazıl Kısakürek’i de bu kategoride değerlendirmek mümkündür. Ona göre felsefe, aklın kendi hükümranlığını kurmak için kurduğu bir kurumdur. Felsefe tarafsız olmadığı ve vahyin emrine girmediği gerekçesi ile ret eder. Ona göre felsefe peşinen vahyin emrine girse akılda bedahete köle olsa hikmet olur ki bu da insanı kurtuluşa götürür.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | ARAŞTIRMA MAKALELERİ |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 31 Ağustos 2018 |
Gönderilme Tarihi | 26 Mart 2018 |
Kabul Tarihi | 18 Mayıs 2018 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2018 Cilt: 9 Sayı: 20 |
Şırnak Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Dergisi Creative Commons Atıf-GayriTicari 4.0 Uluslararası Lisansı (CC BY NC) ile lisanslanmıştır.