Amaç: Bu
araştırma ile birinci sınıf tıp öğrencilerinde kaygı, depresyon ve sosyal fobi
durumlarının tespit edilmesi ve bu durumların Probleme Dayalı Öğrenme (PDÖ) eğitimi
ile ilişkisinin değerlendirilmesi amaçlanmıştır.
Gereç
ve Yöntem: Kesitsel tanımlayıcı tipteki bu çalışmaya 2016-2017 eğitim-öğretim
yılında birinci sınıfta öğrenim gören öğrencilerin tamamı davet edilmiş,
çalışmaya katılmayı kabul eden 123 kişi (%89,1) değerlendirmeye alınmıştır. Araştırmanın
değişkenleri, öğrencilerin sosyodemografik özellikleri, başarı durumları, PDÖ
hakkındaki görüşleri ve Beck Anksiyete Ölçeği (BAE), Beck Depresyon Ölçeği
(BDÖ), Liebowitz Sosyal Kaygı Ölçeği (LSKÖ)
ve Spielberger’in Sürekli-Durumluk Kaygı Envanteri (STAI)
puanlarıdır. Analizlerde tanımlayıcı istatistikler, Mann
Whitney U, Ki kare ve Student t testi ile Spearman korelasyon katsayıları
kullanılmıştır.
Bulgular: Katılımcıların
% 56,1'i kız, %43,9'u erkek olup, % 45,5'i 19 yaşın altındaydı. BDÖ, BAE, LSKÖ
ve STAI Ölçekleri’nden aldıkları puan ortalamaları sırasıyla 9,57±7,231, 12,28±9,297,
40,67±19,420, 37,27±9,423, 40,43±7,502 SS(Standart Sapma) idi. Kız öğrenciler
erkekler öğrencilerden daha yüksek sürekli kaygıya sahipti (p<0,05). PDÖ
eğitiminin yararlı olacağı konusunda kararsız olan öğrencilerin durumluk kaygı
ölçeğinden aldıkları puanlar yararlı olacağını düşünenlerden daha yüksekti
(p<0,05).
Sonuç: Öğrencilerde kaygı, depresyon ve sosyal fobi sık
görülmektedir. Eğitim öncesi ön yargılar durumluk kaygı düzeyini
etkilemektedir. Yeni eğitim yöntemlerine yönelik beklentilerin faydalanma
düzeylerini etkileyebileceğinden bu eğitimlerin öğrencilere iyi tanıtılması
gerektiği sonucuna varılmıştır
Destekleyen herhangi bir kurum yok.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Sağlık Kurumları Yönetimi |
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 16 Mart 2020 |
Gönderilme Tarihi | 4 Kasım 2019 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2020 Cilt: 10 Sayı: 1 |
SMJ'de yayınlanan makaleler, Creative Commons Atıf-GayriTicari 4.0 Uluslararası Lisansı kapsamında lisanslanır