Öz
II. Dünya Savaşı’ndan 1970’li yıllara kadar “altın çağını” yaşayan sendikalar, 1980’li yıllardan itibaren neoliberal politikalar ve etkileri ile birlikte gerileme dönemi içerisine girmişlerdir. Bu dönemde ortaya çıkan kuralsızlaştırma, esneklik ve sendikasızlaştırma gibi uygulamalar tüm dünyada olduğu gibi Türkiye’de de sendikaları olumsuz yönde etkilemiş ve sendikaları çıkılmaz bir krizin içerisine sürüklemiştir. Sendikalaşma oranlarındaki düşüşler, toplu pazarlığın kapsamının daralması, sendikal faaliyetlere katılımın azalması ve grev sayısındaki düşüşler Türkiye’de sendikaların kriz içinde bulunduğunun göstergeleri arasında yer almaktadır. Özellikle 2000 sonrasına bakıldığında kendini hala hissettiren sendikal krizin aşılmasında öncelikle sendikal krizin ortaya konulması ve gerekçelerinin neler olduğunun belirlenmesi gerekmektedir. Bu amaçla çalışmada 2000 sonrasında Türkiye’deki sendikal kriz ortaya konulmakta ve bu krizin gerekçelerinin neler olabileceğinin üzerinde durulmaktadır.