Öz
Kuantum Teorisi insan zihninde gerçekliğe dair yeni bakış açıları ortaya çıkarmıştır. Kuantumla beraber açığa çıktığı şekliyle mikro dünyanın makro dünyadan farklı hüviyetler taşıması, her şeyin altında yatan gerçeklik konusunu daha karmaşık hâle getirmiştir. Kuantum, klasik fiziğin çizdiği deterministik dünya görüşünü yıkarak olasılıklara bağlı bir gerçeklik resmi açığa çıkarmıştır. Ayrıca elektronların aynı anda birden fazla özellik göstermesi gibi tuhaf olarak tanımlanan niteliklerinden dolayı mantık kuralları dâhil bugüne kadar alışagelmiş yasalar konusunda yeni sorgulamaları gündeme getirmiştir. Absürdizm, insanın özlemleri ve mutluluk isteğiyle dünyanın kayıtsızlığı arasındaki karşılaşmayı esas alan felsefi görüştür. Öznelliği öne çıkaran varoluşçuluk içerisinde değerlendirilen absürdizm, Sören Kierkegaard’a dayandırılmasına rağmen Albert Camus’yle özdeşleşmiştir. Albert Camus absürdizmi felsefesinin temeli yapmıştır. Bu çalışmada Kuantum Teorisi’nin tuhaf olarak değerlendirilen niteliklerinin absürdizmi destekleyip desteklemediği incelenecektir. Bu amaçla ilk önce Kuantum Teorisi ve tuhaf olarak değerlendirilen bilimsel sonuçları ortaya konmuştur. Daha sonra varoluşçuluk, Albert Camus’nün absürdizmi ve Jean Paul Sartre’ın absürdizmi anlatılarak Kuantum Teorisi’nin bu görüşlerle olan ilişkisinden bahsedilmiştir.