Hem Batı hem de Doğu toplumlarında adalet, yüzyıllardır gerçekleştirilmesi istenen bir ülkü konumundadır. Hakkın gözetilmesi ve yerine getirilmesi, haklı ile haksızı ayırt etme çabası anlamına gelen adalet ancak hukuk kuralları ile bir bütün olarak algılanırsa mümkündür. Bunun için de yaşanılan toplumun özüne uygun bir hukuk düzenine ihtiyaç vardır. Ancak her toplumda hem dinî kurallar hem de günlük hayatın ihtiyaçları çerçevesinde oluşan kanunlar, toplumsal düzeni sağlamakla yükümlü oldukları ve insanların nasıl davranmaları gerektiğine işaret ettikleri hâlde suçun ortaya çıkmasını engelleyememiştir. “Kanunlarda açıkça yasaklanan ve karşılığında bir ceza öngörülen her türlü eylem olarak” (Dolu 2011, 32) tanımlanan suç, doğal olarak ceza kavramını doğurmaktadır. Cesare Beccaria’ya göre “Suçu önlemek, cezalandırmaktan daha kolay...” olmasına rağmen “Suç ve ceza insanlık tarihi kadar eskidir. Âdem ve Havva yasak meyveyi yiyerek ilk suçu işlemişler ve bu suçları nedeniyle cezalandırılmışlardır. Suç ve ceza olgusu, zaman içerisinde insanlık tarihindeki yerini almış; bazı dönemlerde cezalandırma yöntemleri işkence ve azap çektirme adı altında bir meslek, hatta sayısı hiç de az olmayan bazı sadist yöneticilerin de desteği ile sanat olarak algılanabilmiştir.” (Kanat 2000, 7) Divan Edebiyatında suç ve ceza anlayışını daha iyi anlayabilmek için ilkin Osmanlı ceza hukuku ile İslam’da ve Osmanlı’da suçların neler olduğu ve söz konusu suçlara hangi cezaların uygun görüldüğü hakkında bilgi verilecektir. Makalenin diğer bölümlerini ise Divan şairinin suç ve ceza kavramlarından neyi anladığı ve genellikle âşığa, rakibe ya da birtakım unsurlara uygun görülen cezaların ne olduğu oluşturacaktır
Justice in both Western and Eastern societies for centuries, is an ideal that is to be carried out. Observance and fulfillment of the right, the effort to distinguish between right and wrong, but of the idea of justice and the rule of law coincided with each other as a whole, by detecting possible. For this, the essence of civic society according to the rule of law is needed. But in every society and religious precepts as well as the needs of everyday life within the framework consisting of laws, social order and ensure that they are obliged, and how people should behave pointed out that they still crime in the occurrence could not prevent. “Laws expressly prohibited and against all actions envisaged as a criminal” (Dolu 2011, 32) offenses described, naturally raises the concept of punishment. By Cesare Beccaria “to prevent crime, to punish easier ...” although “Crime and punishment is as old as human history. By eating the forbidden fruit of Adam and Eve committed the first offense, and that they were punished for their crimes. Crime and criminal cases, have been replaced over time in human history; torture and torment in some periods of punishment under the name of a profession, or even no small number of managers with the support of some sadistic could be perceived as art.” (Kanat 2000, 7) Divan literature to better understand the concept of crime and punishment in the former Ottoman criminal law for the crime of Islam and the Ottoman Empire comes to what is happening and what the penalties for offenses deemed appropriate will be informed about. The poet of the other portions of the article the concept of crime and punishment and often to understand what of the lover, competitor, or to some factors will create what is appropriate penalties
Diğer ID | JA57RM34KT |
---|---|
Bölüm | Makale |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 1 Haziran 2014 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2014 |
This work is licensed under a Creative Commons Attribution 4.0 International License.