In the economic literature, the debate on financing higher education remains its actuality. The breadth of area of influence of higher education and the dimension of the debate are carried by different disciplines. In the study, economic rationales for the financing of higher education were quoted and examples of the country were examined. In terms of financing of higher education, two models should be listed. One of them is the Scandinavian model and the other is the Anglo-Saxon model. In Turkey, Scandinavian Model is in close proximity to the financing models. According to this, the financing of higher education in Turkey is largely met by the student contribution (user charges) / tuition fee and the state. In this study, user charges as public revenue were analysed economically. As a result of the economic analysis, it has been observed that user charges / tuition fees are unchanged even though there is an inflationary environment since the academic year of 2010-2011. Although, user charges/tuition fees needs to be calculated on basis of private benefits, it is ascertained that those who benefit higher private benefits pay less in terms of user charges/tuition fees but those who benefits less pays more in terms of user charges/tuition fees conversely. Since graduates obtain different private benefits from different higher education institutions, user charges/tuition fees should not be collected on the same amounts.
İktisat literatüründe, yükseköğretimin finansmanı konusundaki tartışmalar güncelliğini korumaktadır. Yükseköğretimin etki alanının genişliği, tartışmaların boyutunu da farklı disiplinlere taşımaktadır. Çalışmada yükseköğretimin devlet tarafından finansmanın iktisadî gerekçeleri aktarılmış ve ülke örneklerine yer verilmiştir. Yükseköğretimin finansmanı açısından iki modelin ön plâna çıktığı belirtilmelidir. Bunlardan biri Anglo-Sakson Model diğeri ise İskandinav Modelidir. Türkiye, söz konusu finansman modellerinden İskandinav Modeli yakınlık göstermektedir. Buna göre Türkiye’de yükseköğretimin finansmanı büyük ölçüde öğrenci katkıları/öğrenim ücreti ve devlet tarafından karşılanmaktadır. Çalışmada, kamu gelirleri arasında harç özelliği gösteren öğrenci katkı payları ve öğrenim ücretleri ekonomik açıdan analiz edilmiştir. Ekonomik analiz sonucunda, öğrenci katkı payı/öğrenim ücretlerinin 2010-2011 eğitim öğretim yılından bu yana enflasyonist bir ortam olmasına rağmen değişmeden aynı tespit edildiği görülmüştür. Kullanım harcı olarak tahsil edilen öğrenci katkı payı/öğrenim ücretlerinin, kişisel fayda dikkate alınarak hesaplanması gerekirken; bunun tam aksine kişisel faydası yüksek olanlardan daha az ancak kişisel faydası düşük olanlardan daha fazla tahsil edildiği tespit edilmiştir. Benzer bir sonuç, yükseköğretim kurumları açısından da ortaya çıkmaktadır. Farklı yükseköğretim kurumlarından mezun olanların farklı kişisel faydalar elde etmeleri söz konusu olduğuna göre, bütün yükseköğretim kurumları için aynı öğrenci katkı payı/öğrenim ücreti tahsil edilmemesi gerektiği de ifade edilmiştir.
Bölüm | Makaleler |
---|---|
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 15 Nisan 2017 |
Gönderilme Tarihi | 18 Haziran 2016 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2017 Cilt: 25 Sayı: 32 |