Orhan Kemal's stories offer a remarkable panorama of the phenomenon of violence against women at a time when the process of modernization was accelerating social and cultural transformation. In this era, when ideological constructions of society were reflected in literature, the author's works draw attention to how violence, fed by patriarchal norms, is intertwined with economic difficulties and class inequalities. In particular, “physical”, “sexual” and “psychological” forms of violence are conveyed to the reader through characters enriched by Orhan Kemal's power of observation. In these narratives, the mechanisms of oppression manifest themselves in the invisible parts of everyday life as a domination that limits women in the symbolic order. Socio-economic inequalities, exacerbated by rural-urban migration, limit women's social visibility and threaten their physical and emotional integrity. The author, who treads the fine line between literary fiction and social reality, addresses this violence, which damages women's physical and psychological integrity, from a questioning perspective. In this way, through literary discourse, he contributes to the visibility of a social problem that cannot be ignored in the transformation process of modern Turkey. The study aims to read the imprint of violence against women in Orhan Kemal's stories from a gender perspective and to critically evaluate the structural and ideological dimensions of violence.
Modernleşme sürecinin toplumsal ve kültürel dönüşümlere ivme kazandırdığı bir dönemde, Orhan Kemal’in hikâyeleri kadının maruz kaldığı şiddet olgusuna dair çarpıcı bir panorama sunar. Topluma dair ideolojik inşaların edebiyata da yansıdığı bu süreçte, yazarın eserlerinde ataerkil normlarla beslenen şiddetin, ekonomik sıkıntılar ve sınıfsal eşitsizliklerle nasıl iç içe geçtiği dikkat çeker. Bilhassa “fiziksel”, “cinsel” ve “psikolojik” şiddet biçimleri, Orhan Kemal’in gözlem gücüyle zenginleştirilen karakterler üzerinden okura aktarılır. Bu anlatılarda, gündelik yaşamın görülmeyen noktalarında şekillenen baskı mekanizmaları, sembolik düzende kadını sınırlayan bir tahakküm olarak kendini gösterir. Özellikle kırsal kesimden kente göçle birlikte derinleşen sosyoekonomik eşitsizlikler, kadının toplumsal görünürlüğünü kısıtlarken bedensel ve duygusal bütünlüğünü de tehdit eder. Edebî kurgu ve toplumsal gerçeklik arasındaki ince çizgide ilerleyen yazar, kadının bedensel ve ruhsal bütünlüğünü zedeleyen bu şiddeti sorgulayıcı bir bakışla ele alır. Böylece modern Türkiye’nin dönüşüm sürecinde göz ardı edilemeyecek bir toplumsal sorunun, edebî söylem aracılığıyla görünür kılınmasına katkı sağlar. Çalışma, Orhan Kemal’in hikâyelerindeki kadına yönelik şiddet izleğini toplumsal cinsiyet perspektifiyle okumayı amaçlamakta; şiddetin yapısal ve ideolojik boyutunu eleştirel bir çerçevede değerlendirmektedir.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Türkiye Sahası Yeni Türk Edebiyatı |
Bölüm | EDEBİYAT / ARAŞTIRMA MAKALELERİ |
Yazarlar | |
Erken Görünüm Tarihi | 30 Nisan 2025 |
Yayımlanma Tarihi | 30 Nisan 2025 |
Gönderilme Tarihi | 11 Ocak 2025 |
Kabul Tarihi | 8 Şubat 2025 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2025 |
This work is licensed under a Creative Commons Attribution-NonCommercial-NoDerivatives 4.0 International License.