Dijital çağ, bireyin sürekli gözetim altında tutulduğu, mahremiyetin giderek eridiği ve görünürlük ile ifşa eksenli toplumsal düzeni dayatan bir dönemi karakterize eder. Çağdaş toplumun görünürlük ve gözetim eksenli yapısını kavramsallaştıran önemli düşünürlerden biri filozof ve kültür kuramcısı Byung-Chul Han’dır. Han, Şeffaflık Toplumu adlı eserinde modern bireyin maruz kaldığı gözetimi, bireyin gönüllü olarak kendini ifşa etmesi, sürekli performans sergilemesi ve sosyal normlara uyum göstermesi üzerinden analiz eder. Ona göre, şeffaflık ideolojisi özgürlüğü değil, yeni ve incelikli bir iktidar biçimini temsil eder. Bu çalışma, Byung-Chul Han’ın şeffaflık toplumu kavramını eleştirel bir çerçeve bağlamında kullanarak Elia Barceló’nun El Hombre de Cristal ve Viejos adlı öykülerini analiz etmeyi ve şeffaflık ideolojisinin edebiyat aracılığıyla nasıl temsil edildiğini incelemeyi amaçlamaktadır. El Hombre de Cristal adlı öyküde bireysel mahremiyetin yitirilmesiyle başlayan süreç, Viejos adlı öyküde bireyin dijital panoptikonun içine tamamen hapsedilmesiyle daha dramatik bir seviyeye geçer. Barceló’nun anlatıları Han’ın eleştirel perspektifi ışığında okunarak, edebiyatın görünürlük ve kontrol mekanizmalarını eleştirel biçimde ortaya çıkarma gücü gösterilmekte ve edebiyat incelemelerine disiplinler arası bir katkı sağlanmaktadır.
Byung-Chul Han El Hombre de Cristal Viejos şeffaflık toplumu dijital panoptikon
The digital age is characterized by a period in which individuals are constantly subjected to surveillance, privacy is increasingly eroded, and a social order based on visibility and exposure is imposed. One of the leading thinkers who conceptualizes the structure of contemporary society centered on visibility and surveillance is the philosopher and cultural theorist Byung-Chul Han. In his work The Transparency Society, Han analyzes the surveillance faced by modern individuals through their voluntary self-exposure, constant performance, and adherence to social norms. According to him, the ideology of transparency does not represent freedom but rather a subtle and novel form of power. This study aims to employ Han’s concept of the transparency society within a critical framework to analyze Elia Barceló’s short stories El Hombre de Cristal and Viejos, exploring how the ideology of transparency is represented through literature. In El Hombre de Cristal, the process begins with the loss of individual privacy, while in Viejos, it escalates to a more dramatic level as the individual becomes entirely confined within the digital panopticon. By reading Barceló’s narratives through Han’s critical perspective, this study demonstrates literature’s capacity to critically reveal mechanisms of visibility and control, thereby offering an interdisciplinary contribution to literary studies.
Byung-Chul Han El Hombre de Cristal Viejos transparency society digital panopticon
| Birincil Dil | Türkçe |
|---|---|
| Konular | Dünya Dilleri, Edebiyatı ve Kültürü (Diğer) |
| Bölüm | Araştırma Makalesi |
| Yazarlar | |
| Gönderilme Tarihi | 1 Eylül 2025 |
| Kabul Tarihi | 4 Ekim 2025 |
| Yayımlanma Tarihi | 28 Aralık 2025 |
| Yayımlandığı Sayı | Yıl 2025 Cilt: 10 Sayı: 3 |

This work is licensed under a Creative Commons Attribution-NonCommercial-NoDerivatives 4.0 International License.