Asırlar boyunca kadın bedenini asi, kontrol edilemez ve toplumsal düzeni bozucu her türlü şeytani kötülüğün kaynağı olarak inşa eden ataerkil düzen, zamanla kadınların seslerini duyulmaz ve bedensel deneyimlerini görmezden gelen kadın düşmanı bir sistem oluşturmuştur. Bu sistem içinde hapsolan kadınlar, sadece erkek arzusunun sessiz ve pasif nesneleri olarak görüldükleri için, bedenlerine ve cinselliklerine yabancılaştırılarak, bölünmüş bir kimlik ve anlayışı benimsemek zorunda bırakılırlar. Bununla birlikte, kadın bedeninin ataerkil yapılara karşı önemli bir mücadele ve direniş alanı olduğuna inanan, ve kadının bastırılmış ve görmezden gelinen arzusunun dile gelebilmesinde kadın bedenini vazgeçilmez bir araç olarak gören Erendiz Atasü, eserlerinde cinselliklerini bir güç ve özgür irade ifadesi olarak deneyimleyen bağımsız kadın karakterleri resmetmeyi benimsemiştir. Kadın/kadın bedeni ile ilgili konuları göz önünde bulundurarak ve fallosentrik söylemleri yeniden yapılandırma teorilerine dayanarak oluşturulan bu çalışma, Atasü’nün cinselliğin en cesur ve yalın haliyle anlatıldığı eserlerinden biri olan Bir Yaş Dönümü Rüyası’nı inceleyerek, kadın bedeni ve cinselliği arasındaki ilişkiyi gözler önüne sermeyi ve bedensel/ruhsal bütünlüğe sadece beden farkındalığı ile ulaşılabileceğini kanıtlamayı amaçlamaktadır.
bedensel ve ruhsal bütünlük kadın bedeni kadın cinsiyeti yeniden yapılandırma ataerkil dikotomi
Through centuries, the patriarchal construction of women’s bodies as disobedient, uncontrollable and as an evil source of disruption to the social order has formed the misogynist system that silences women’s voices and ignores their bodily experiences. Captivated in that system, women have been estranged from their bodies and from their sexualities, and in time, they acquire a split identity and self-understanding as they are merely considered silent and passive objects of male desire. Nevertheless, believing that the female body is an important site of struggle and resistance against the patriarchal structures, and an indispensable medium also through which a woman can articulate her repressed and ignored desire, Erendiz Atasü adopts to depict independent female characters in her works that experience their sexuality as an expression of power and free will. Considering those issues concerning women/women’s bodies and basing its argument on the theories of de(con)structing the phallocentric discourses, this study analyzes one of Atasü’s most sexually explicit works, A Midlife Dream, to unveil and question the relationship between female body and sexuality as well as proving that spiritual and sexual integrity is obtained merely through full body awareness.
bodily and spiritual integrity female body female sexuality de(con)struction patriarchal dichotomy
Birincil Dil | İngilizce |
---|---|
Konular | Sanat ve Edebiyat |
Bölüm | ARAŞTIRMA MAKALELERİ (İNGİLİZCE) |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 29 Aralık 2020 |
Gönderilme Tarihi | 12 Ağustos 2020 |
Kabul Tarihi | 25 Ekim 2020 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2020 Cilt: 5 Sayı: 2 |
This work is licensed under a Creative Commons Attribution-NonCommercial-NoDerivatives 4.0 International License.