Bu çalışma, yapay zekâ (YZ) teknolojilerinin yükseköğrenim kurumları üzerindeki etkilerini tarihsel, sosyo-teknolojik ve pedagojik bir perspektifle ele almaktadır. Makalede, endüstriyel toplumun ihtiyaçlarına göre şekillenmiş mevcut üniversite yapısının, üretken YZ teknolojilerinin ortaya çıkardığı yeni dinamikler karşısında yetersiz kaldığı savunulmaktadır. ALM hipotezine atıfla, yalnızca rutin bilişsel işlerin değil, aynı zamanda yaratıcı ve üst-bilişsel görevlerin de YZ sistemleri tarafından ikame edilmeye başlandığı vurgulanmaktadır. Bu bağlamda, üniversitelerin yalnızca öğrencilerini bilgiyle donatmakla kalmayıp; onların yaratıcı, eleştirel düşünebilen ve anlam kurabilen bireyler olarak yetişmesini destekleyen yeni bir eğitim paradigmasına ihtiyaç duyduğu ileri sürülmektedir. Çalışmada, üç temel dönüşüm alanı öne çıkarılmaktadır: öğrencilerin üst-bilişsel yetkinliklerini geliştiren tematik ve bağlama dayalı öğrenme modelleri; YZ araçlarının bireyselleştirilmiş öğrenme süreçlerine entegrasyonu; ve üniversitenin bir platform olarak yeniden kurgulanması. Sonuç olarak çalışmada YZ çağında üniversitelerin hem kendi organizasyonel yapıları hem de pedagojik yaklaşımları açısından köklü bir dönüşüm geçirmeleri gerektiği ortaya konmaktadır.
Bu çalışma, yapay zekâ (YZ) teknolojilerinin yükseköğrenim kurumları üzerindeki etkilerini tarihsel, sosyo-teknolojik ve pedagojik bir perspektifle ele almaktadır. Makalede, endüstriyel toplumun ihtiyaçlarına göre şekillenmiş mevcut üniversite yapısının, üretken YZ teknolojilerinin ortaya çıkardığı yeni dinamikler karşısında yetersiz kaldığı savunulmaktadır. ALM hipotezine atıfla, yalnızca rutin bilişsel işlerin değil, aynı zamanda yaratıcı ve üst-bilişsel görevlerin de YZ sistemleri tarafından ikame edilmeye başlandığı vurgulanmaktadır. Bu bağlamda, üniversitelerin yalnızca öğrencilerini bilgiyle donatmakla kalmayıp; onların yaratıcı, eleştirel düşünebilen ve anlam kurabilen bireyler olarak yetişmesini destekleyen yeni bir eğitim paradigmasına ihtiyaç duyduğu ileri sürülmektedir. Çalışmada, üç temel dönüşüm alanı öne çıkarılmaktadır: öğrencilerin üst-bilişsel yetkinliklerini geliştiren tematik ve bağlama dayalı öğrenme modelleri; YZ araçlarının bireyselleştirilmiş öğrenme süreçlerine entegrasyonu; ve üniversitenin bir platform olarak yeniden kurgulanması. Sonuç olarak çalışmada, YZ çağında üniversitelerin hem kendi organizasyonel yapıları hem de pedagojik yaklaşımları açısından köklü bir dönüşüm geçirmeleri gerektiği ortaya konmaktadır.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | İş Sistemleri (Diğer) |
Bölüm | Makaleler/Articles |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 30 Nisan 2025 |
Gönderilme Tarihi | 30 Nisan 2025 |
Kabul Tarihi | 30 Nisan 2025 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2025 Cilt: 3 Sayı: 1 |