Türkiye’de, 2017 yılı itibariyle, fakülte ve yüksekokullarda bulunan turizm rehberliği, gastronomi ve mutfak sanatları ile turizm işletmeciliği programlarının sayısı 100’ün üzerindedir. 2016-2017 eğitim öğretim döneminde turizm işletmeciliği lisans programlarının sayısı ise 62’dir. Önlisans ve lisansüstü eğitim programları da eklendiğinde, turizm işletmeciliği eğitim alanının, özellikle son yirmi yılda çarpıcı biçimde büyüdüğü gözlenmektedir. Gelinen aşamada, nicelikteki mevcut değişimin, niteliksel karşılığını da araştırma gerekliliği doğmaktadır. Bu araştırmada, Türkiye’de turizm fakülte ve yüksekokullarında verilen turizm işletmeciliği lisans programları üç döneme ayrılmış ve web siteleri üzerinden incelenmiştir. Programların misyon, vizyon, hedef ve değerleri, içerik analizine tabi tutularak, tematik bir sınıflandırılmaya gidilmiş ve turizm alanındaki iç ve dış paydaşların beklentileri açılarından değerlendirilmiştir. Araştırma kapsamındaki üniversitelerin üç başlıkta kurumsal meşruiyet sağladıkları görülmüştür. Bu konular, sektör odaklılık, akademi ve toplumdur. Buradan yola çıkarak, lisans programlarının üç temel paydaşa seslendiği sonucuna ulaşılmıştır. Bunlardan birincisi, turizm sektöründe ana paydaş olan konaklama işletmeleridir. İkinci paydaş, akademik alan, bir diğer deyişle diğer üniversiteler ve üniversite çevreleridir. Üçüncü paydaş ise, sivil toplum örgütleri, medya ve yerel yönetimler başta olmak üzere kamudur. Üniversitelerin kuşaklar arası farklılıkları kurumsal ifadelerinde çok belirgin olarak farklılaşmamaktadır. Buradan hareketle, lisans programlarının yapılanmasında ilk kuşak programların eğilimleri öncelik kazanmaktadır. Özellikle sektöre yönelik söylemde neredeyse tam bir uzlaşma bulunmaktadır. Üçüncü kuşak üniversiteler, yerele daha fazla vurgu yapsa da, genel eğilimi takip etmektedir. Araştırmada elde edilen bir diğer sonuç ise, turizm fakülte ve bölümlerinin vizyon, misyon, değer ve amaç ifadelerinin turizm alanına özgü olmadığı gibi, mevcut misyonla vizyona nasıl ulaşılacağı konusunda belirgin bir ipucu sunmamaktadır. Buna ek olarak, fakültelerin amaçları konusunda da bir belirsizlik göze çarpmaktadır. İfadelerden, turizm işletmeciliği eğitiminin belirli alanlarda uzmanlaşmamış olduğu ortaya çıkmaktadır. Akademik yönünden ziyade, ağırlıklı olarak turizmin sektörel yönü vurgulanmaktadır. Bölümlerin amaç, vizyon ve misyon ifadelerinde daha çok turizm ve otel işletmelerinin beklentileri göz önünde tutularak, analiz düzeyinin genelde örgütler düzeyinde kaldığı ve bu nedenle de, daha evrensel ve makro konulara değinilmediği görülmektedir. Sektöre değinirken, kamusal amaçlarına ve kamu kuruluşlarıyla ilişkilere yönelik bilgiler bulunmamaktadır.
In 2017, the number of tour guiding, gastronomy and culinary arts, and tourism management graduate programs in Turkey above 100. In 2016-2017 educational year, only the tourism management programs reached 62. When adding the undergraduate and the postgraduate programs, the tourism management education has a dramatic expansion. At this point, the quantitative increase calls to examine the quantitative correspondence. In this study, the tourism management programs in tourism faculties and tourism colleges divided into three generations and examined through their websites. The mission, vision, targets, and values of the programs were examined via content analysis and thematic classification was conducted. The data were evaluated from the stakeholders’ point of view. The universities attempt to gain legitimacy in three fields. The first one is the sectoral focus, the latter is the academy, and the last one is the public. From this point, the graduate programs address to three major stakeholder groups. The primary group is the hospitality enterprises. The following is the academy, in other saying, the other universities and academic environment. The third stakeholder is the public, in terms of, the nongovernmental organizations, media, and the local governments. The discourses in the websites are not distinguished significantly when comparing the universities. The first generation universities have a great impact on the construction of the graduate programs. Particularly a strong consensus was established towards the sector orientation. The third generation universities slightly concentrate on local environment. Additionally, the vision, mission, values, and purposes of the faculties and programs are not distinctive to tourism field and do not clearly provide a road map how to reach the desired state. The statements suggest that the faculties and programs do not seem like being expertise in tourism education. The statements emphasize on the sectoral focus rather than the academic focus. The statements suggest that the programs strictly oriented to expectations of tourism and hospitality enterprises and the analysis levels. This lead them to be limited in organizations level avoiding the macro and universal issues. There were very little information on the governmental and public networks and collaboration opportunities in order to highlight the sectoral needs
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Research Article |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 1 Ağustos 2017 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2017 Sayı: 38 |