The Just War doctrine that has the deep historical and philosophical roots has
been discussed extensively by philosophers, lawyers and political scientists with the end
of the Cold War. The new directions in US foreign policy just after the September 11
terrorist attacks have paved the way for new debates concerning the Just War.
Additionally embracing the pre-emptive war principle as a new driving force of the US
foreign policy, the war in Iraq and Afghanistan and current debates on humanitarian
intervention have showed that the debates on the Just War is highly controversial in
practice. Therefore this study aims to shed light on those controversies. The historical
evolution and main principles of the Just War have also been analyzed. For more detailed
analysis of definitions and principles of the Just War, the war in Iraq is one of the best
cases. The Just War doctrine or theory can only be used as a legitimate tool for the
specific cases since it cannot be foundation or a permanent component of any states‟
foreign policy. However many scholars and practitioners consider the Just War as a part
of foreign policy strategies of the states and international law especially after the Cold
War era. Therefore abusing the substance of just war concept and its historical evolution
is actually a way of attempting to establish a new international law.
Tarihi ve felsefi açıdan derin köklere sahip adil savaş öğretisi, Soğuk Savaş’ın sona ermesiyle birlikte felsefeciler, hukukçular ve siyaset bilimciler tarafından yeniden tartışılmaya başlamıştır. Özellikle de 11 Eylül saldırılarından sonra ABD dış politikasının refleksleri, konunun tartışıldığı platformun genişlemesine yol açmıştır. ABD’nin “önleyici savaş” ilkesini dış politikasının bir ayağı haline getirmesi, Afganistan ve Irak müdahaleleri, insani müdahale konusundaki gelişmeler pratikte adil savaş konusunun ne kadar tartışmalı olduğunu ortaya koymuştur. Bu çalışmanın temel amaçlarından biri bu konudaki tartışmalara atıfta bulunmaktır. Ayrıca tarihsel olarak nasıl evrim geçirdiği ve temel ilkeleri 21. yüzyılın dünyasına nasıl uyarlanmaya çalışıldığı tartışılmıştır. Adil savaşın tanımından, ilkelerine, teorilerine ve tabiri kullanan aktörlerin niyetlerine dair tartışmalı unsurların daha ayrıntılı analiz edilmesi adına Irak Savaşı (2003) birçok açıdan oldukça iyi bir kılavuz konumundadır. Bu nedenle çalışma bu savaş üzerinden adil savaş konusundaki tartışmaları da ele almaktadır. Adil savaş doktrini, daha çok spesifik durumlar için kullanılabilecek bir meşruiyet aracıdır. Bir devletin dış politikasının temeli ya da sürekli bir unsuru olamaz. Ancak özellikle 20. yüzyılın sonundan itibaren, adil savaş hem bir dış politika stratejisi hem de uluslararası hukukun bir öğesi olarak gösterilmeye çalışılmaktadır. Kavramın özünün, tarihsel geçmişinin ve gerçek anlamının suiistimali, bir bakıma yeni bir uluslararası hukuk anlayışı ihdas etmenin bilinçaltındaki dürtüsüdür.
Diğer ID | JA77UZ64RU |
---|---|
Bölüm | Araştırma Makalesi |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 1 Aralık 2015 |
Gönderilme Tarihi | 1 Aralık 2015 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2015 |
This work is licensed under a Creative Commons Attribution-NonCommercial 4.0 International License.