Öz
Türkler; başta Anadolu olmak üzere gittikleri her bölgenin şartlarına uygun ve kendilerine özgü nitelikli konutlar inşa etmişlerdir. Bu evler insanların fiziksel ölçülerine uygun, işlevsel ve estetik değerleriyle bir bütün halinde ortaya konulmuştur.
Ege Bölgesi’nin İç Anadolu sınırında yer alan Afyonkarahisar, bu konumuyla Marmara ve Orta Anadolu bölgelerini Ege ve Akdeniz bölgelerine bağlayarak doğu ile batı, kuzey ile güney arasında bir köprü görevi üstlenmiştir. İç Anadolu’ya daha yakın olmasına rağmen sosyal, kültürel, ekonomik, sanat ve mimarlık açısından Ege ile Orta Anadolu’nun sentezi durumundadır.
Afyonkarahisar eski kent dokusu içinde kalan ve çoğu tescilli Geleneksel Afyonkarahisar evleri daha çok Afyonkarahisar kalesinin eteklerinde ve Ulu Caminin etrafında toplanmıştır. Geleneksel Afyonkarahisar evleri genellikle iki ve üç katlı olarak inşa edilmiştir.
Evlerin yan yana dizilmesi ve girişlerinin çoğunun sokağa bakması derinlik duygusunu artırmaktadır. Bu bağlamda Geleneksel Afyonkarahisar evlerinin kendine özgü cephe mimarisi ve buna bağlı olarak süsleme anlayışı bulunmaktadır.
Özellikle evlerin giriş düzenlemeleri, saçakları, pencere ve kapı tasarımları, elibelindeler ile diğer taşıyıcı elemanlar ve katları belirleyen ahşap hatıllar cepheyi hareketlendiren unsurlardır. Ayrıca bu evlerin çatı seviyesinde cihannümalarının olması, pencerelerdeki ferforje ve ahşap kafesler, bazı elibelindelerdeki yürek motifleri, madeni kapı kolları ve tokmakları ile de kendine özgü tasarımları dikkat çekicidir.
Bu yüzden Geleneksel Afyonkarahisar evleri yakın çevresinde bulunan diğer evlerden farklı tasarım ve süslemeleriyle özgün örneklerdir. Bu çalışma ile Geleneksel Afyonkarahisar evlerinden sadece merkezde bulunan sınırlı sayıda örnek ele alınmıştır. Ulu camii çevresindeki cadde ve sokaklardan seçilen bazı evler incelenmiştir. Bu örnekler kendi içinde gruplandırılarak fotoğraflar ve çizimler ile desteklenerek Geleneksel Afyonkarahisar evlerinin Türk sivil mimarisindeki yeri ve önemi ortaya konmaya çalışılmıştır.