İdare hukuku öğretisinde idari işlemler,
çoğunlukla birel ve düzenleyici işlemler
şeklinde ikiye ayrılarak incelenmektedir.
Düzenleyici işlemler, soyut, kural koyucu
ve muhatabı ismen belli olmayan işlemler
iken; birel işlemler, somut, bir kez
uygulanmakla tükenen ve muhatabı ismen
belli işlemler şeklinde ortaya çıkmaktadır.
Bu iki ayrı idari işlemin dışında, her iki işlem
türünün bazı özelliklerini taşıyan ve farklı
isimlendirmeler olmakla beraber doktrinin
çoğunluğu tarafından “genel karar” olarak
adlandırılan üçüncü bir türün varlığı da
kabul edilmektedir. Genel kararlar, somut
duruma ilişkin işlemler olmak bakımından
birel işleme, işlemin muhataplarının ismen
belli olmaması bakımından ise düzenleyici
işleme benzemektedir. Ancak, aradaki
ayrım bir nitelendirme veya tanım ile
sona ermemekte, bu sui-generis idari
işlemin hukuki rejiminin de belirlenmesi
gerekmektedir. Nitekim, bu çalışma da
genel olarak bu çabaya özgülenmiştir. Bu
kapsamda öncelikle genel kararın birel ve
düzenleyici işlemden ayrıştırılması konusu
ele alınmakta, daha sonra da yargısal
makamlar tarafından konu hakkında
verilen kararlar da dikkate alınarak bir
hukuki rejimin tespit edilmesi ve ortaya
konmasına çalışılmaktadır.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Hukuk |
Bölüm | Research Article |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 1 Nisan 2021 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2020 Sayı: 42 |