Mevcut çalışmada sarhoşluk suçunun İslam, Osmanlı ve Cumhuriyet sonrası Türk hukukunda nasıl ele alındığı ve buna bağlanan sonuçların neler olduğu üzerinde durulmuştur. İslam hukukunda sarhoşluğun suç olarak düzenlenmesi öncelikle kişilerin sağlıklı düşünme kabiliyetinin devamlılığını, bunun bir sonucu olarak da kamu menfaati ile toplum düzeninin korunmasını amaçlar. Bu kapsamda sarhoşluğun cezai ehliyete etkisi, sarhoşluğun iradi veya irade dışı olmasına göre ikiye ayrılmıştır. Osmanlı Devleti’nde de sarhoşluk suçunda Müslümanlara hem had cezası hem de tazir cezası uygulanmış, buna mukabil sarhoşluk suçu bakımından cezai sorumluluğu olmayan gayrimüslimlerin de kamu düzenini bozacak eylemleri tazir ile cezalandırılmıştır. Cumhuriyet sonrası Türk hukukunda ise sarhoşluk ile ilgili ilk düzenlemeye 765 sayılı Türk Ceza Kanunu’nda yer verilmiştir. Daha sonrasında ise 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nda sarhoşlukla ilgili düzenlemelere rastlanmaktadır. Ancak gerek 765 sayılı gerek 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nda salt alkol almanın suç olarak düzenlenmediği söylenebilir. Buna karşın 765 sayılı Türk Ceza Kanunu’nda sarhoşluk kabahat nevinden bir suç olarak düzenlenmiştir. Kabahatler Kanunu’nda da sarhoşlukla ilgili hükümler bulunmaktadır. Türk hukukunda 298 sayılı Seçimlerin Temel Hükümleri ve Seçmen Kütükleri Hakkında Kanun’a göre oy verme günü, oy verme süresince sarhoşluk seviyesine varmayacak derecede olsa dahi alkol içilmesi suç olarak düzenlenmiştir.
Anahtar Kelimeler:
In the current study, it was focused on how the drunkenness crime is handled in Islam, Ottoman and post-Republic Turkish legal systems and what are the results related to it. The regulation of drunkenness as a crime in Islamic law aims primarily for people to live at a healthy level of consciousness. Thus, the public interest and the social order are protected. In this context, the effect of drunkenness on criminal liability is divided into two according to whether drunkenness is voluntary or involuntary. In the Ottoman State, the acts of non-Muslims, who had no punitive responsibility in terms of drunkenness, and that were not criminally responsible for the crime of drunkenness, were punished by demolition. In post-republic Turkish law, the first regulation on drunkenness was the Turkish Criminal Code No. 765, followed by the Turkish Criminal Code No. 5237. However, it can be said that alcohol consumption alone is not regulated as a crime in the Turkish Penal Code no. 765 or 5237. On the other hand, drunkenness was regulated as a crime in the Turkish Criminal Code No. 765. There are also regulations regarding drunkenness in the Law on Misdemeanors. According to the Law No. 298 on the Basic Provisions of the Elections and Voter Registers, the day of voting was organized as a crime to drink alcohol even if it did not reach the level of drunkenness.
Drunkenness Drunkenness Crime, Canonical Punishment, Retaliation Correction.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Hukuk |
Bölüm | Research Article |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 5 Nisan 2021 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2021 Sayı: 46 |