Tarihsel ve toplumsal süreçler içerisinde meydana gelen değişmeler çerçevesinde kapitalizm ve din konusu, alanın gündemindeki yerini korumaktadır. Özellikle tüketici kapitalizminin gelişmesiyle birlikte kapitalist tüketim ve din konusunun din sosyolojik açıdan kavrayışı adına bir değer kazandığı gözlenmiştir. Bu gözlemden hareketle çalışmamızın problemi, söz konusu durumu doğrudan deneyimleyen dindar muhafazakâr girişimcilerin kapitalist tüketim ve din ilişkisini deneyimleme, bu ilişkiyi algılama ve değerlendirme biçimleridir. Çalışmamızın amacı, kapitalist tüketim ve din ilişkisi çerçevesinde ortaya çıkan durumu dindar veya muhafazakâr olarak addedilen bir üretici sınıfın onların perspektifinden anlamak; incelenen duruma ilişkin deneyimlerini içeriğini ve yapısını ortaya koymaktır.
Araştırma boyunca güdülen amacımıza ve ele alınan problemin doğasına uygunluğu nedeniyle çalışmamız nitel durum çalışması deseninde organize edilmiş olup söz konusu durumu doğrudan deneyimleyen bireylerden amaçlı örnekleme yöntemi ile seçilmiş bir çalışma grubundan katılımcı gözlem ve görüşme yoluyla toplanan veriler, nitel fenomenolojik bir analize tabi tutulmuştur.
Sonuçta çalışma grubumuz örneğinde dindar-muhafazakâr girişimcilerin, kapitalist tüketim ve din ilişkisi bağlamında ortaya çıkan duruma ilişkin deneyimleri liberal, kapitalist ekonomik sistem ve serbest piyasa koşulları ile İslami değer ve referanslar arasında bir çelişkiyle yüzleştikleri anlaşılmıştır. Söz konusu çelişkinin yarattığı gerilimi aşmak adına liberal kapitalist ekonomik sistem ve serbest piyasa koşullarında var olmanın bir gereği olarak gördükleri ve bu koşulların yörüngesinde gelişmiş ilgili pratiklerini, yeniden yorumlanan dini referanslarla meşrulaştırdıkları ortaya konulmuştur.
Bu çalışmanın, özgün bir çalışma olduğunu; çalışmanın hazırlık, veri toplama, analiz ve bilgilerin sunumu olmak üzere tüm aşamalarından bilimsel etik ilke ve kurallarına uygun davrandığımı; bu çalışma kapsamında elde edilmeyen tüm veri ve bilgiler için kaynak gösterdiğimi ve bu kaynaklara kaynakçada yer verdiğimi; kullanılan verilerde herhangi bir değişiklik yapmadığımı, çalışmanın Committee on Publication Ethics (COPE)' in tüm şartlarını ve koşullarını kabul ederek etik görev ve sorumluluklara riayet ettiğimi beyan ederim. Herhangi bir zamanda, çalışmayla ilgili yaptığım bu beyana aykırı bir durumun saptanması durumunda, ortaya çıkacak tüm ahlaki ve hukuki sonuçlara razı olduğumu bildiririm.
Within the framework of the changes in historical and social processes, the subject of capitalism and religion maintains its place on the agenda of the field. Especially with the development of consumer capitalism, it has been observed that the subject of capitalist consumption and religion has gained a value in terms of sociological understanding of religion. Based on this observation, the problem of our study is how religious conservative entrepreneurs who directly experience the situation in question experience, perceive and evaluate the relationship between capitalist consumption and religion. The aim of our study is to understand the situation emerging within the framework of the relationship between capitalist consumption and religion from the perspective of a producer class that is considered religious or conservative; The aim is to reveal the content and structure of the experiences related to the examined situation.
Due to its suitability for our purpose pursued throughout the research and the nature of the problem addressed, our study was organized in a qualitative case study pattern, and the data collected through participant observation and interview from a study group selected by the purposeful sampling method from individuals who directly experienced the situation in question were subjected to a qualitative phenomenological analysis.
As a result, in the example of our study group, it was understood that religious-conservative entrepreneurs faced a contradiction between liberal, capitalist economic system and free market conditions and Islamic values and references. In order to overcome the tension created by the contradiction in question, it has been revealed that they see it as a necessity to exist in the liberal capitalist economic system and free market conditions, and they legitimize their related practices developed in the orbit of these conditions within the framework of reinterpreted religious references.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Dini Araştırmalar (Diğer) |
Bölüm | Research Article |
Yazarlar | |
Erken Görünüm Tarihi | 30 Haziran 2024 |
Yayımlanma Tarihi | |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2024 Sayı: 42 |