Kur’ân-Kerîm, Arap Yarımadası’nda cahiliye geleneklerinin hâkim olduğu Cahiliye döneminde nazil olmaya başlamıştır. Zayıf ile güçsüz insanların ezildiği, dışlandığı, sömürüldüğü, küçük düşürüldüğü ve çeşitli eziyetlere maruz kaldığı bu dönemde haklı olmak yeterli değildi. Hakkını alabilecek güç ve kuvvete sahip olmak da gerekliydi. Güçlünün genellikle haklı sayıldığı böyle bir dönemde Kur’ân, Allah’ın yarattığı her bireyi değerli bir varlık olarak görmektedir. Nitekim Kur’ân-ı Kerîm’de bireyler arasında kardeşlik hislerini pekiştiren, sosyal dokuyu sağlamlaştıran ve toplumdaki güveni artıran birçok temel ilke bulunmaktadır. Bu temel ilkelerinden biri kişinin nesebine, ırkına, cinsiyetine ve statüsüne bakmadan her güçsüzün hakkını savunmaktır. Bu bağlamda çalışmamızda öncelikle fâkir kelimesinin Kur’ân semantiğindeki anlam alanının tahliline, Hz. Peygamber’in fakîrlik ile zenginliğe karşı tutumuna kısaca temas edilmiştir. Ardından fâkir ile miskîn kavramlarının anlam farkı hakkında bilgi verilmiştir. Yetimlerin korunup gözetilmesi ve erdemli bir hayat yaşamaları için gerekli temel ilkeleri ile ezilen köle ve müstazʻafların durumu da ele alınmıştır.
The Qur'an began to descend in the Arabian Peninsula in a period when the traditions of ignorance were dominant. In the period of ignorance, when weak and powerless people were oppressed, excluded, exploited, humiliated and subjected to various oppressions, being right was not enough. It was also necessary to have the power and strength to get his due. In such a period when the strong are generally considered right, the Qur'an considers every individual created by Allah as a valuable being. As a matter of fact, there are many basic principles in the Qur'an that reinforce the feelings of brotherhood among individuals, strengthen the social fabric and increase trust in society. One of these basic principles is to defend the rights of every weak person regardless of the person's lineage, race, gender and status. In this context, in our study, first of all, the analysis of the meaning of the word of poor in the semantics of the Qur’an, the attitude of the Prophet towards poverty and wealth and which one is superior has been briefly touched upon. Then, information is given about the difference between the concepts of faqîr (the poor person), miskîn (the needy person). After dealing with the basic principles necessary for the protection and care of orphans and for them to live a virtuous life, the situation of oppressed slaves and mustad'af people in society is discussed.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Din Araştırmaları |
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 30 Haziran 2022 |
Gönderilme Tarihi | 28 Şubat 2022 |
Kabul Tarihi | 26 Nisan 2022 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2022 Cilt: 8 Sayı: 1 |