Erken çocukluk çocuğun doğumundan yedi yaşına kadar geçen dönemi ifade eder ve bu dönemde çocuğun beyin gelişimini büyük oranda tamamladığı kabul edilir. Bu doğrultuda çağdaş eğitim modelleri çocuğun eğitiminin zorunlu eğitim döneminden önce başlamasına odaklanır; söz konusu hizmetlere erişimin ekonomik ve sosyal yararları üzerinde durulur. Ayrıca konu, kalkınma ve kadın istihdamı ilişkisi ekseninde ele alınır.
Aslında zorunlu eğitim öncesi dönem çocuğun bakım ve eğitiminin iç içe geçtiği bir dönemdir ve bu dönemde sunulan hizmetler çocuğun ve kadının farklı temel haklarıyla ilişkilidir. Bu çalışmada erken çocukluk dönemi bakım ve eğitim hizmetlerinin, kadınların (ve kız çocuklarının) insan haklarına erişiminde oynadığı rol incelenmektedir.
ILO verilerine göre neredeyse her toplumda bakım işinin çoğu hane içinde, ücretsiz bakım verenlerce, çoğunlukla da kadınlar ve kız çocukları tarafından yapılmaktadır. TÜİK tarafından yapılan zaman kullanım araştırmalarına ve 2018 tarihli Türkiye Nüfus ve Sağlık Araştırması’na dayanılarak ortaya konulan veriler, Türkiye’de de durumun farklı olmadığını, kadınların ücretsiz ev içi emeğe ve bakım emeğine ayırdıkları zamanın orantısız düzeyde yüksek olduğunu göstermiştir.
Türkiye’de 0-72 ay grubundaki çocuklar için erken dönem bakım ve eğitim hizmeti veren özel kreş ve gündüz bakım evlerine Aile Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı tarafından ruhsat verilmekte ve bu kurumlar Bakanlıkça denetlenmektedir. Milli Eğitim Bakanlığı ise, devlete bağlı anaokulları ve anasınıfları açmakta, ayrıca gerçek ve tüzel kişiler tarafından açılacak anaokulları ve anasınıflarına ruhsat verip denetimini yapmaktadır. Ek olarak, kamu kurumları, belediyeler, sendikalar, ticari işletmeler, dernekler ve vakıflar tarafından da bu hizmetler verilmektedir. Ancak konuya ilişkin mevzuat dağınık ve yer yer belirsizdir. Gerek mevzuata gerek uygulamaya bakıldığında, çocuk bakımının hala bir kadın meselesi olarak görüldüğü ve Türkiye’nin taraf olduğu uluslararası sözleşmelerin gereklerini bu anlamda karşılaşamadığı tespit edilmektedir. Ulusal düzeydeki istatistiklere bakmak kadının ev içi ücretsiz emeği ve bakım emeği açısından ne kadar orantısız bir yük altında olduğunu gösterirken, konunun planlı bir şekilde ele alınmaması, erken çocukluk dönemindeki bakım ve eğitim hizmetlerinin kadınlar -ve çocuklar- açısından bir temel hak meselesi olarak ele alınmadığını göstermektedir. Ancak söz konusu hizmetlere erişim eşitlik ilkesi ve ayrımcılık yasağının, ayrıca kadınların çalışma ve çalışmayla ilgili haklarının, eğitim hakkının, sosyal güvenlik hakkının, kadınların ekonomik ve sosyal hayatın her alanında eşit fırsatlara sahip olabilmesinin ve bu kapsamda, eğlence, spor ve kültürel hayatın bütün yönlerine katılma haklarının gereğidir.
Erken çocukluk ücretsiz bakım ev içi emek eğitim kadının insan hakları Early childhood unpaid care domestic work women’s human rights
Die frühe Kindheit bezieht sich auf den Zeitraum von der Geburt des Kindes bis zum Alter von sieben Jahren, und es wird angenommen, dass die Gehirnentwicklung des Kindes in diesem Zeitraum weitgehend abgeschlossen ist. Aus diesem Grund konzentrieren sich die heutigen Bildungsmodelle auf den Beginn der Ausbildung eines Kindes vor der obligatorischen Schulzeit und betonen die wirtschaftlichen und sozialen Vorteile des Zugangs zu diesen Dienstleistungen. Darüber hinaus wird das Thema im Zusammenhang mit der Beziehung zwischen Entwicklung und Frauenbeschäftigung behandelt.
Erken çocukluk ücretsiz bakım ev içi emek eğitim kadının insan hakları Early childhood unpaid care domestic work women’s human rights
Early childhood refers to the period from the child’s birth to the age of seven, and it is considered that the child's brain development has largely been completed in this period. For this reason, contemporary education models focus on starting a child's education before the compulsory education period and emphasize the economic and social benefits of access to these services. In addition, this issue is addressed in the context of the relationship between development and women’s employment.
In fact, the pre-compulsory education period is a period in which the care and education of the child are intertwined, and the services provided in this period are related to the different fundamental rights of the child and the woman. This study examines the role of early childhood care and education services in women's access to human rights.
According to ILO data, in almost every society, most care work is done within the household by unpaid caregivers, mostly by women and girls. Data based on time use surveys conducted by TURKSTAT and the 2018 Turkey Demographic and Health Survey show that the situation in Turkey is not different, and that women spending a disproportionately high amount of time on unpaid domestic labor and care work.
In Turkey, private kindergartens and day care homes that provide early-term care and education services for children in the 0–72-month group are licensed by the Ministry of Family, Labor and Social Services, and the institutions are inspected by the Ministry. The Ministry of National Education, on the other hand, opens state-affiliated kindergartens and nursery schools, and gives licenses and controls the kindergartens and nursery schools to be opened by natural and legal persons. In addition, these services are provided by public institutions, municipalities, trade unions, commercial enterprises, associations, and foundations. However, the legislation on the subject is scattered and unclear at times. When we look at both the legislation and the practice, it is determined that childcare is still seen as a women's issue and that Turkey has not met the requirements of the international conventions to which it is a party. While looking at the statistics at the national level shows how disproportionate the womens burden is in terms of domestic unpaid and care work, the lack of a planned handling of the issue shows that care and education services in early childhood are not considered as a fundamental right issue for women. However, access to these services is a requirement of the principle of equality and non- discrimination, as well as women’s right to work and related rights, the right to education, the right to social security, equal opportunities for women in all aspects of economic and social life, and in this context, the right to participate in recreational activities, sports and all aspects of cultural life.
Early childhood unpaid care domestic work women’s human rights education
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Hukuk |
Bölüm | Araştırma Makaleleri |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 31 Aralık 2022 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2022 Cilt: 4 Sayı: 2 |