XIII. asrın ortalarında kurulmuş olan Memlük ve İlhanlı Devleti’nin ortak
coğrafyanın hâkimiyetini ele geçirmek ve bölgede yegâne güç olmak için kıyasıya
bir mücadelenin içerisine girecekleri aşikârdı. Zira 1260 Aynicalut Savaşı
bu hesaplaşmanın fitilini ateşlemesi bakımından önemli bir yere sahiptir. Moğollara
ilk hezimeti tattıran Memlükler, Suriye hâkimiyetini sağladıkları gibi
aynı zamanda İslam dünyasının da göz bebeği konumuna yükselmiştir.
Berke Han’dan itibaren İslam’ı seçen Altın Orda’nın İlhanlılarla rakip hale
gelişi ve sürekli kuzeyden baskı yapması ve bu bağlamda gelişen Altın Orda
- Memlük müttefikliği Memlüklerin elini güçlendirmiştir. Bu arada Anadolu’da
artan Moğol baskısı karşısında Türkiye Selçuklu yönetiminin acziyeti, Memlüklere
sığınan çevrelerin Sultan Baybars’ı bir Anadolu seferi konusunda teşvik
etmeleri ve nihayet Pervane’nin bizzat yardım talepleri böyle bir seferi kaçınılmaz
hale getirmiştir.
1277’de Elbistan Ovası’nda bir Moğol birliğini yok eden Baybars, kısa sürede
Anadolu’da hâkimiyet kurmuşsa da beklediği yardımı göremeyince geri
çekilmiştir. Ancak O’nun bu seferi Anadolu açısından bir felakete dönüşmüştür.
Bölgede bir Türkmen katliamı yapan Abaka, aldığı kararlarla Anadolu üzerindeki
tahakkümünü daha da arttırma yoluna gitmiştir. Neticede bir yandan
Moğol valilerinin keyfi yönetimi diğer taraftan buna tepki olarak ortaya çıkan
isyan hareketleri, Anadolu’da sosyo-ekonomik vaziyeti daha da zayıflatmıştır.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Araştırma Makaleleri |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 23 Ekim 2019 |
Gönderilme Tarihi | 8 Temmuz 2019 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2019 Cilt: 123 Sayı: 242 |
Bu eser Creative Commons Atıf-GayriTicari-AynıLisanslaPaylaş 4.0 Uluslararası Lisansı ile lisanslanmıştır.