Rüstem Paşa, Tekirdağ’da kapsamlı bir külliye ve külliyeye gelir amaçlı pek çok ticari yapı inşa ettirerek, şehrin sosyal ve ekonomik gelişiminde belirleyici olmuştur. Cami, mektep, medrese, kervansaray, imaret, hamam ve çeşme birimlerinden oluşan külliye yapılarının; -Devletin mali imkânlarının zayıflamasına paralel olarak- vakıf sistemindeki aksaklıkların doruğa çıktığı XIX. yüzyılın ilk çeyreğinden itibaren, hızlı bir değişim ve yok oluş sürecine girdiği görülmektedir. İnşa edildiği dönemde, plan ve mimari özellikleri ile klasik Osmanlı mimarisinin seçkin örnekleri arasında yer alan bu eserlerden; külliyenin merkezini oluşturan caminin dışındaki yapılar, ya tamamen yok olmuş ya da asli özelliklerini büyük ölçüde kaybederek günümüze ulaşabilmiştir. Günümüzde mevcut bulunan, Rüstem Paşa ile ilişkili bir diğer yapı olan bedesten ise külliyenin bir parçası olmayıp Paşa’nın ölümünden kısa bir süre sonra inşa edilerek vakfına dâhil edildiği anlaşılmaktadır. Bu çalışmada, Osmanlı arşivleri ile Cumhuriyet dönemine ait bilgi ve belgelerden hareketle; söz konusu yapıların geçirdiği onarımlar ve tarihi süreç içerisinde meydana gelen değişimler tespit edilmeye çalışılmış, mimari özellikleri ve tarihi önemi vurgulanmıştır.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Kültürel çalışmalar |
Bölüm | Araştırma Makaleleri |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 25 Şubat 2020 |
Gönderilme Tarihi | 9 Ocak 2020 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2020 Cilt: 124 Sayı: 244 |
Bu eser Creative Commons Atıf-GayriTicari-AynıLisanslaPaylaş 4.0 Uluslararası Lisansı ile lisanslanmıştır.