“Milli Mücadele Dönemi’nde Türk-Sovyet İlişkileri” konusu, ortak düşman konumundaki İtilaf Devletleri karşısında Moskava ve Ankara’nın stratejik ortaklık içine girmeleri anafikrine dayanır. Sürecin başında, yüzyıllardır Rus emperyalizmine karşı durmaya çalışan Anadolu’nun, Batı yayılmacılığının bir dizi trajedik örneğine maruz kaldıktan sonra, istemeyerek de olsa Sovyet tarafına yaklaşmak zorunda kaldığı, Sovyet tarafının da, bu ve benzeri gelişmelerin yanı sıra, dahilde yaşadığı iç huzursuzluklardan kaynaklanan bir saikle, Anadolu’yu, askeri ve maddi yardım karşılığında kendi safına çekmeye çalıştığı özellikle vurgulanmalıdır. Doğal olarak, Moskova, ortaya böyle bir irade koyarken, Anadolu üzerindeki yayılmacı emellerini, “bir süreliğine de olsa” dondurmayı, “Müttefiklerce işgal edilmiş bir Anadolu” olgusu karşısında tercih etmek zorunda kalmıştır. Türk tarafının, “Sovyet etkisine girmiş bir Anadolu” olgusuna dayandırdığı “Sovyet Kozunu” başarıyla oynaması ve Sakaya Zaferi ile birlikte ortaya sağlam bir irade koyması, Ankara Hükümeti’ni başarılı kılmıştır.
Başta, değerli meslektaşım Gökmen Kılıçoğlu hocam ve Gökhan Kaya Bey olmak üzere mensubu olmakla onur duyduğum bütün Türk Dünyası Vakfı camiasına saygılarımı arz ediyorum. Doç. Dr. Turhan ADA
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Araştırma Makaleleri |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 25 Şubat 2020 |
Gönderilme Tarihi | 17 Ocak 2020 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2020 Cilt: 124 Sayı: 244 |
Bu eser Creative Commons Atıf-GayriTicari-AynıLisanslaPaylaş 4.0 Uluslararası Lisansı ile lisanslanmıştır.