Ermenistan’daki Metsamor Nükleer Santrali’nin arz ettiği tehlike, Japonya’da deprem ve tsunami sonucunda meydana gelen ve bir nesli radyoaktif olarak zehirleyen Fukuşima faciasının ardından tekrar gündeme gelmiş, Metsamor’un dünyanın en tehlikeli santrallerinden biri olduğunun farkında olanların endişeleri daha da artmıştır. Bu çalışmanın konusu genel anlamda nükleer enerji üretiminin sakıncalarını ya da Ermenistan’ın yakın coğrafyada nükleer enerji üretimini, sebep olduğu radyasyon ve nükleer atık problemini ele almak değildir. Çalışmanın amacı Ermenistan’ın enerji güvenliğini bahane ederek nükleer enerji üretimini emniyet tedbirleri olmaksızın ve miadını doldurmuş teknolojiyle yapıyor olmasını vurgulamak, Metsamor’un sınırımızda her an patlamaya hazır bir atom bombası niteliği taşıdığına dikkat çekmektir. Ermenistan’ın enerji güvenliğini temin ederken yapması gereken, eskimiş teknolojiyle bulunduğu coğrafyayı tehlikeye atmak yerine, Azerbaycan’ın tarihi topraklarını işgalden ve Türkiye’ye karşı soykırım iddialarından bir an evvel vazgeçerek bölgesel barış, sorunsuz komşuluk ilişkileri ve ekonomik istikrar için somut adımlar atmaktır.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Uluslararası İlişkiler |
Bölüm | Araştırma Makaleleri |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 25 Ekim 2018 |
Gönderilme Tarihi | 27 Eylül 2018 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2018 Cilt: 120 Sayı: 236 |
Bu eser Creative Commons Atıf-GayriTicari-AynıLisanslaPaylaş 4.0 Uluslararası Lisansı ile lisanslanmıştır.