Hoca Ahmet Yesevî ve onun müritleri tarafından yazıya geçirilen hikmetler bütün
Türk Dünyasının manevi gelişiminde önemli bir yere sahiptir. Hikmetler, 11-12. yüzyıllarda
söylenmiş olmakla birlikte daha geç bir dönemde ve genellikle Çağatay Türkçesi
ile kaleme alınmışlardır. Hikmetlerin toplandığı kitaplara “Dîvân-ı Hikmet” adı
verilmiştir.
Biz, şimdiye kadar “Dîvân-ı Hikmet”in üç nüshasından haberdar idik. 2016 yılı-
nın Aralık ayında Kazakistan’ın Kökşetav şehrinde Akmola Eyaleti Kültür İdaresine
bağlı Edebiyat ve Sanat Müzesi tarafından “Hoca Ahmet Yesevî Mirası: Önemi, Niteliği
ve Etkileri” isimli ulusal bir konferans düzenlenmiştir. Bu konferansta “Dîvân-ı
Hikmet”in yeni bir nüshasının bulunduğu haberi verilmiştir. Bu nüsha Kökşetav’da
bulunmuştur ve Kökşetav’daki Edebiyat ve Sanat Müzesinde korunmaktadır.
Kazak bilim adamı İymangazi Nurahmetulı bu nüshayı Kazakçaya aktarmıştır.
Biz yazımızın giriş kısmında Nurahmetulı’nın çalışmasını da göz önünde tutarak bugüne
kadar “Dîvân-ı Hikmet” üzerine yapılan çalışmalar hakkında genel bilgiler verdikten
sonra yeni nüshanın nasıl bulunduğuna ve Kökşetav’daki müzeye nasıl ulaştırıldığına değindik. Ayrıca nüshayı diğer nüshalardan ayıran imla ve gramer özellikleri
üzerinde durduk. Hayati Bice’nin Türkiye Diyanet Vakfı Yayınlarından çıkan
“Divan-ı Hikmet” çalışması esas alınarak yeni nüshanın ilk 10 sayfasının transkripsiyonu
ve Türkiye Türkçesine aktarmasına yer verdiğimiz bölümde farklılıkları dipnotlarla
gösterdik. Yazının son bölümünde ise değerlendirme ve önerilerde bulunduk.
Ekler bölümünde nüshanın ilk 10 sayfasının tıpkıbasımı bulunmaktadır.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 17 Ocak 2017 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2017 Sayı: 43 |