Cumhuriyet‟in ilanıyla birlikte baĢlatılan kalkınma hareketleri gerek devletin gerekse özel teĢebbüslerin sanayileĢme / fabrikalaĢma çalıĢmalarına hız kazandırır. Ekonomik geliĢme hamlelerinin birbiriyle yarıĢtığı bu dönem bilhassa sermayedarlar, üst rütbeliler, düzen sürdürücüler, zenginlerle emir altında çalıĢan, yoksullar arasındaki iĢ iliĢkilerinin maddi manevi sömürü düzeni çerçevesinde Ģekillenmesine neden olur. Geleneksel yapısı içinde kadının çalıĢma hayatında görülmediği / yok sayıldığı toplumun yeni düzeninde halkın iĢe, patronların düĢük ücretle çalıĢtırabileceği iĢçiye olan ihtiyacı, kadın ve çocukların emeklerinden faydalanmayı zorunlu kılar. Sosyal hayatta yaĢanan söz konusu değiĢim, dönemin tanıklığını üstlenen edebi eserlerde de yankısını bulur. 1937 yılında ReĢat Enis tarafından yayımlanan Afrodit Buhurdanında Bir Kadın romanı, kapitalist iliĢkiler ağı içerisinde yaĢam mücadelesi veren çalıĢan kadınları konu edinir. Eserde, erkek tahakkümü altındaki çalıĢma hayatında emeği satın alınan kadın iĢçiler aynı zamanda cinsel obje olarak da kiralanmıĢ olma algısı içinde kendilerini bulurlar. Hayatlarını sürdürebilmek adına iĢverenin her türlü isteğine boyun eğen kadınlar, asıl kimliklerinden sıyrılarak toplumsal düzen içinde yozlaĢmaya / ötekileĢtirilmeye sürüklenirler. Bu çalıĢmada Afrodit Buhurdanında Bir Kadın romanındaki kadın kahramanların ekonomik düzenin Ģekillendirdiği yeni ahlaki kabuller içinde tutunma çabaları, toplumun belirlediği rollerin aktörü olup olmama mücadeleleri, özneleĢme / nesneleĢme serüvenleri feminist teori çerçevesinde incelenecektir.
Bölüm | Makaleler |
---|---|
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 15 Aralık 2017 |
Gönderilme Tarihi | 25 Ocak 2018 |
Kabul Tarihi | 25 Ocak 2018 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2017 Cilt: 6 Sayı: 4 |