20 yy.’da özellikle analitik felsefe geleneğinde önemli dönüşümler yaşanmıştır. Öncelikle dilsel bir dönüş yaşayan tartışmalar sonrasında metafizik bir dönüşümün yaşanmasına yol açmıştır. Bu tartışmalar sonucunda farklı ontolojilerin bir arada ortaya çıktığı canlı bir felsefi tartışma ortamı doğmuştur. Bu farklı ontolojilerin değerlendirildiği yeni bir alan olarak metametafizik ortaya çıkmış ve metafizik yapmanın yöntemi, farklı metafizik sistemlerin ilişkileri tartışma konusu olmuştur.
Farklı ontolojiler farklı kategorileştirme sistemleri kullanarak farklı gerçeklik yorumları sunmaktadır. Bu açıdan da özellikle sağduyusal deneyim ve sağduyusal deneyim yargılarını tartışmaya açmaktadırlar. Farklı ontolojik yaklaşımlar içerisinde olağan gündelik deneyimimizin var kabul ettiği çeşitli nesneler yoksayılmakta ya da sağduyusal olarak kabul edilmeyen varolanlar asıl varolanlar olarak kabul edilebilmektedir.
Bu çalışma yer yer bu örnekler üzerinde durarak sağduyu-felsefe ilişkisine odaklanmaktadır. Bu ilişkiye dair iki farklı görüş vardır. Bir görüş sağduyu deneyimini ve yargılarını yanlış olarak yorumlayıp düzeltilmesini önerirken diğer görüş sağduyuya dayanan bir felsefi yaklaşımın olanaklı olduğunu iddia etmektedir.
Bu çalışmada öncelikle sağduyusal bir felsefi yaklaşımın ne şekilde olanaklı olduğuna ilişkin bir araştırma yapıldı. Bu araştırma içinde Moore, Russell, Quine gibi filozofların görüşleri üzerinden bir sağduyu felsefesinin olanağı ortaya konmaya çalışıldı. Son olarak da böylesi bir yaklaşımın/alternatifin olumlu yanları sergilenmeye çalışıldı.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Felsefe |
Bölüm | Araştırma Makalesi |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 23 Aralık 2020 |
Gönderilme Tarihi | 6 Kasım 2020 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2020 Sayı: 14 |