Mantık, kimi zaman düşünme şeklimizin zemini, kimi zaman ise anlama ve anlamlandırma sürecinin tümüne içkin bir edinim olarak kabul edilmiştir. Bu çerçevede, düşünülen her şeyin dil bağlamında adlar veya sözcükler olarak anlamlarının ortaya serilmesinde ki ilk unsur olan tanımlama işlemi, mantık disiplinin önemli parçalarından birisi haline gelmiştir. Mantık literatüründe tanım teorisi olarak ele alından bu konu, hem düşünürlerin hem de mantık üzerine çalışma yapmış olan birçok kişinin dikkatini çekmiştir. Bu çalışmanın amacı, 19. Yüzyılın farklı yaklaşımlarına kadar baskınlığını yitirmemiş olan Klasik Mantığın (Geleneksel Mantığın) zemininde, tanım teorisinin önemini vurgulamak ve bu teorinin, mantıksal düşünmeyle olan ilişkisini irdelemektir. Aristoteles, Farabi ve Port-Royal mantıkçıları ile çizilmiş olan bu sınırlar içerisinde görüleceği gibi, tanım teorisinin üç önemli boyutu bulunmaktadır. Bu boyutlardan ilki, bilginin serimlenmesi sürecinde tanım/tanımlama işleminin, ilk adımı oluşturan unsurları vermesidir. İkinci boyutu, tanımın gerçekte anlamlar üzerine olması ile ilgili olmakla birlikte üçüncü boyutu, özellikle Klasik Mantığın yaklaşımına uygun olarak kavramların mevcudiyetine ilişkin temel problemleri kendiliğinden içermesidir. Bu perspektifler üzerinden tanım teorisi açıklanacak, ilgili diğer meselelere değinilecektir.
DESTEKLEYEN KURUM BULUNMAMAKTADIR
PROJE NUMARASI BULUNMAMAKTADIR
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Felsefe |
Bölüm | Araştırma Makalesi |
Yazarlar | |
Proje Numarası | PROJE NUMARASI BULUNMAMAKTADIR |
Yayımlanma Tarihi | 15 Haziran 2021 |
Gönderilme Tarihi | 29 Ekim 2020 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2021 Sayı: 15 |