Günümüzde en temel problemler çevre sorunları üzerinedir. Nitekim dünyamız olarak sahiplendiğimiz mekanı yok etmek üzere olduğumuz gerçeğiyle yüzleşmiş bulunmaktayız. Bu yüzleşme sonucunda çevreyi ve diğer canlıları korumaya yönelik felsefi görüşler ortaya çıkmıştır. Bu felsefi görüşler geleneksel, yani insan merkezci düşünce biçimini eleştirerek diğer canlıların da değerli bir varlık olduğunu ortaya koymaya çalışmışlardır. Bugüne kadar araçsal değeri açısından değerlendirilen diğer canlılar çevre felsefesiyle birlikte tıpkı insan gibi özsel değer açısından değerlendirilmişlerdir. Ancak diğer canlılara atfedilen bu değerin insan merkezci dilden kurtulamadığı anlaşılmaktadır. Heidegger’in ontolojik doğa anlayışı ise çevre felsefesi için insan merkezci anlayışa alternatif yeni bir yorumlama ve söylem biçimi oluşturmaktadır. Heidegger felsefesinde değer kavramı modern öznenin bir uzantısı olarak var sayılarak bir tarafa bırakılmış, daha ziyade varlıklar ne ise o olarak görülmeye çalışılmıştır. Bu yeni yorumun olanağı Dasein’ın otantik Dasein olabilmesiyle ortaya çıkmaktadır. Otantik Dasein ise bu dünyada varlığın çobanı olarak iskan eder. Bu bakımdan Dasein varolanları ve yeryüzünü esirgeyerek iskan eder. Çünkü otantik olabilen Dasein’ın en büyük özelliği esirgeyici olmasıdır. Ancak bu esirgeme bir şeyi koruma değil, o şeyin ne ise o olarak ortaya çıkmasına izin vermedir. Bu bağlamda Heidegger’in ontolojik doğa anlayışı çevre felsefesi düşünürleri için yeni bir temel olarak düşünülmüştür.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Felsefe |
Bölüm | Araştırma Makalesi |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 15 Haziran 2021 |
Gönderilme Tarihi | 30 Mart 2021 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2021 Sayı: 15 |