Vahdet-i vücût düşüncesi insana, felsefe ve metafizik tarihinin çehresini değiştirecek bir yön kazandırır. Bu ilk olarak İbnü’l-Arabî’nin düşüncesinde şekillenir. Ardından Konevî tarafından aklî ve naklî temellendirmelerle sistematik hale getirilir. Fergānî ise insan anlatısını, bu iki düşünürün temellendirmelerinden farklı bir yoruma taşır. Bu yorumların içinde en önemlisi insanın varlığını ve hakikatini, Hakikat-i Ahmedî ve Hakikat-i Muhammedî anlayışı çerçevesinde ele almasıdır. Bu Fergānî’de insanın varlığının/küllî ruhunun ezelde nasıl ve ne şekilde yaratıldığı sorularına bir cevap arayışı olarak karşımıza çıkar. Ki bu yaratılış süreci birlik ve çokluk üzerinden ruhun ve bedenin hakikiliği ve itibariliğini tartışmaya açar. Fergānî insan ruhunun hakiki, insan bedeninin ise itibari hakikatinin olduğunu düşünür. Ruhun hakikati, bedenin de tüm oluşumlarını önceleyecek şekilde, insanda birlik vasfını oluşturur. Bu birlik vasfı zahiri ve batini varlıkların bilgisini kendinde toplar. Bundan dolayı insan kevn-i cami olarak tanımlanır. Hem ay üstü âlemi bilmesi hem de ay altı âlemin bilgisine sahip olması, insanı varlığın/âlemin özü kılar. Bu özün hakikati ise Hakikat-i Muhammedî ve Hakikat-i Ahmedî olarak teşekkül eder. Fergānî’ye göre Hakikat-i Ahmedî birliğin, batının ve velayet makamının başlangıcıdır. Hakikat-i Muhammedî ise görece çokluğun, zahirin ve nübüvvet makamlarının tecellisidir. Özünde bir, ama tecellisi itibariyle birbirinden farklılaşan bu iki mertebe insanın küllî hakikatinin/ruhun ilk yaratılma evresi ve insanın kemali söz konusu olduğunda tekrardan o hakikate dönme gayesi olarak anlaşılır.
Fergānî İnsan Vahdet-i Vücûd Hakikat-i Muhammedî Hakikat-i Ahmedî Âlem
The idea of Waḥdat al-Wujūd gives man a direction that will change the face of the history of philosophy and metaphysics. This first takes shape in the thought of Ibn ʻArabī. Then, it is systematized by Konevī with mental and narrative justifications. Fergānī, on the other hand, carries the human narrative to a different interpretation than the foundations of these two thinkers. The most important of these is that it deals with the existence and reality of man within the framework of the understanding of the Hakikat-i Ahmedī. (The Ahmadan Reality) and the Hakikat-i Muhammedī. (The Muhammadan Reality). This appears in Fergānî as a search for answers to the questions of how and in what way the human being's existence/universal soul was created in eternity. This process of creation brings into question the authenticity and dignity of the soul and body through unity and multiplicity. Fergānî thinks that the human soul has a real reality and the human body has a nominal reality. The truth of the soul creates the quality of unity in humans, prioritizing all formations of the body. This quality of unity gathers within itself the knowledge of apparent (zahīr) and inward (batīn) beings. For this reason, human beings are defined as universe (kevn-i cāmī,). Knowing both the above-lunar world and the sub-lunar world makes man the essence of existence/world. The reality of this essence is formed as the Muhammadan Reality and the Ahmadī. Reality. According to Fergānî, Ahmadan Reality (Hakikat-i Ahmedī.) is the beginning of unity, the west and the authority of guardianship. The Reality of Muhammad is the manifestation of relative multiplicity, the apparent and the stages of prophethood. These two levels, which are essentially the same but differ from each other in terms of manifestation, are understood as the first phase of creation of the universal reality of man/soul and the aim of returning to that truth when it comes to the perfection of man.
Fergānî Human Waḥdat al-Wujūd Muhammadan Reality Ahmadan Reality Cosmos
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | İnsan Felsefesi, İslam Felsefesi |
Bölüm | Araştırma Makalesi |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 12 Aralık 2024 |
Gönderilme Tarihi | 10 Haziran 2024 |
Kabul Tarihi | 20 Ağustos 2024 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2024 Sayı: 22 |