Tasavvuf literatüründe, sûfîlerin yaşadıkları bazı mânevî tecrübeleri, idrak ettikleri aşkın hakikatleri ya da ifade etmede zorlandıkları hikmetleri semboller vasıtasıyla dile getirdikleri görülür. Bu yönüyle semboller sûfî için açıklanması zor manaların ifade biçimidir. Sûfîlerin kullandıkları sembollerden biri olan kale, küçük kapısı, aşılmaz surları, sağlam burçları, sadık muhafızları, iç içe yükselen bölümleri gibi şekli özellikleri; düşmandan korunma yeri oluşu, güven ve emniyet sağlaması, büyük savaşlara sahne olması gibi fonksiyonları ile sûfîlerin zihin dünyalarında geniş çağrışımlar yapmıştır. Ayrıca âyet ve hadislerde yer alan bazı anlatımlar kale sembolünün anlam ve kullanım alanlarını etkilemiştir. Çeşitli metinlerde nefs ve ruh mertebeleri, insanın nefs, kalp ve ruhtan müteşekkil tabiatı kale sembolü ile dile getirilmiştir. Böylece kale, gerek mensur gerekse manzum eserlerde insanı ve onun manevî terakkî serüvenini anlatan ortak bir sembol olmuştur. Bu çalışmada ortak sembollerin aynı veya en azından benzer manalar taşıdığı ilkesinden hareketle sûfîlerin kale sembolünün arkasına inşa ettikleri anlam dünyası, metinler arasındaki muhteva benzerliği ve çağrışımlar kullanılarak bütüncül bir bakış açısıyla irdelenecektir. Zira sembolleri anlamanın bir yolu, bu anlam dünyasına ulaşmaktan geçmektedir.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Din Araştırmaları |
Bölüm | Araştırma Makalesi |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 29 Aralık 2020 |
Gönderilme Tarihi | 17 Ekim 2020 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2020 |