2011 yılında başlayan Suriye İç Savaşı sonrası milyonlarca Suriye vatandaşı mülteci durumuna düşmüştür. Mültecilerin istikameti, her türlü güven ortamından uzak bir yaşamdan geleceklerini tekrar kuracakları güvenli ülkelere doğru olmuştur. Mülteci durumuna düşen milyonlarca Suriyeli, öncelikle Türkiye ve Ürdün gibi sınır ülkelerine sığınmışlar, bir kısmı da Avrupa Birliği (AB) ülkelerine geçiş yapmanın yolunu aramışlardır. Binlercesi ise Akdeniz`in soğuk sularında hayatlarını kaybetmiştir. Sekiz yıldan beri tam bir insanlık trajedisi yaşanan Suriyeli Mültecilerin dramı, dünyanın gözleri önünde cereyan ederken Türkiye, insanlık adına büyük bir özveri göstererek dört milyona yakın Suriyeliye kapılarını açmıştır. Mültecilerin tüm insani ihtiyaçlarını (beslenme, sağlık, eğitim, barınma vs.) milli bütçesinde büyük fedakârlıkla karşılamıştır. AB ülkeleri ise yasalarında olmasına rağmen, demokrasi ve insan haklarını görmezlikten gelerek Suriyeli Mültecilerin trajedisini sadece seyretmekle kalmış, Türkiye`ye söz verdikleri maddi yardımı bile ödemekten imtina etmişlerdir. Çalışmanın amacı, sekiz yıldır süre gelen Suriye İç Savaşı`ndan kaçan milyonlarca mülteciye yönelik Türkiye ve AB ülkelerinin insan hakları tutumlarını incelemektir
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Hukuk |
Bölüm | Araştırma Makaleleri |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 25 Aralık 2019 |
Gönderilme Tarihi | 3 Kasım 2019 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2019 Sayı: 3 |