Anadolu’nun Ege
kıyıları çağlar boyunca uygun toplumsal yaşam için coğrafi koşullara sahip
olmuştur ve yaşam için elverişli alanlar olarak ortaya çıkmıştır. Bunlardan biri de Çeşme yöresidir. Bu dönemlerde kıyılarda liman
kentleri olarak kurulan eski yerleşmeler, giderek kıyı çizgisinden oldukça
içerilerde kalmış ve önemlerini kaybetmişler, çoğu terk edilmiştir. Çeşme
Bağlararası kazı alanlarındaki MÖ 2. bin ve 3. bin yerleşmelerinin Tunç Çağı’na
ait olduğu ve o dönemde doğal çevrenin bugünden çok farklı olduğu
anlaşılmaktadır. Çeşme Bağlararası düzlüğü, Liman Deresi’nin
alüvyonlarıyla ve daha çok yamaç sellerinin kolüvyal sedimanlarıyla dolmuş
KB-GD doğrultulu bir tektonik çöküntünün tabanıdır. Oldukça küçük bir drenaj havzasına sahip olan Liman Deresi,
Çeşme Garajı’ndan başlayarak, KB yönünde limana kadar yaklaşık 600 m uzanan ve
500 m eninde sığ bir kıyı çukurluğunu doldurmuştur. Tarihsel doğal çevre
değişmelerinin izleri çöküntüyü dolduran bu tortul katmanlarda gizlidir. Bu
nedenle, Bağlararası çevresinin paleocoğrafya özelliklerini belirlemek, kıyı
çizgisi ve deniz seviyesi değişimlerini ortaya koyabilmek ve bazı arkeolojik
sorulara cevap bulabilmek için Eylül (2016) ayında Bağlararası Höyüğü ve
çevresinde 10 delgi sondaj gerçekleştirilmiştir. İlk bulgular, denizel
dolguların ve kıyı-kıyı bataklığı-bataklık gibi geçiş ortamlarının yorumlarının
fosil analizlerine dayanarak hassas yapılması gerekliliğini ortaya çıkarmıştır.
Sondaj sonuçlarına göre birimlerin stratigrafisi, temelde Miyosen kiltaşı-kumtaşı
anakayası üzerine uyumsuz olarak gelen Erken-Orta Holosen denizel çökelleri,
Orta-Geç Holosen yaşlı höyük dolguları ve tüm birimleri örten yine Orta-Geç
Holosen yaşlı alüvyal-kolüvyal dolgulardan oluşmaktadır. Alanda öncelikle
denize daha yakın olan üçüncü bin yerleşiminin başlaması doğrudan Bronz Çağ
regresyonu ile uyumlu görülmektedir. Bu regresyonun sonrasında ikinci bin
yerleşiminin nispeten daha iç kesimlerde kurulduğu belirlenmiştir. Bunların
yanında ilginç bir veri olarak, Santorini’deki Minoan volkanik patlamasına ait
küller Bronz (Tunç) Çağı kültürel dolguları içinde bulunmuş, bunların element
analizleri yapılmış ve kronostratigrafik yorumlarda kılavuz seviye olarak
değerlendirilmiştir.
The Aegean coasts of Anatolia have appropriate geographical setting
during the historical ages and have emerged as suitable places for settlement. It
was understood that 2 nd and 3rd. Millennium BC
settlements belong to Bronze Age and natural environment at the time was
different from the present. Çeşme Bağlararası plain is
a NW-SE direction tectonic depression that was shaped by the alluvium of the
Liman Creek and the colluvium from neighboring slopes. Liman Creek which has a
very small drainage basin filled the shallow shore basin has 500 meters in
width and 600 meters in length beginning from the bus station of Çeşme to
actual harbor towards the NW. The traces of the environmental changes are registered
within the alluvium infill this depression. Therefore core drillings were done
in Bağlararası alluvial plain to determine the
paleogeographical-geoarchaeological characteristics of the surroundings of the
mound in order to detect the past coast line and sea level positions and answer
the archaeological questions. 10 core
drillings carried out at the September 2016 in the surroundings of the
Bağlararası mound. Grain size, hydrometer, calcimeter, microfossil and elemental
analysis of drilling samples have been done. Preliminary results indicate that the
interpretations of paleo-environments such as marine infills and coast-coastal
swamp must be based on microfossil analysis and be done meticulously. According
to results of the core drillings, Holocene stratigraphy of the fill can be
identified in a chronostratigraphic order as: on the clay-sandstone basement is
overlain by Holocene transgression fills (Early Holocene), coastal swamp
(Middle Holocene), anthropogenic mound fills (Middle-Late Holocene) and
alluvial-colluvial fills (Late Holocene). Starting of the 3th millennium
BC, the settlement was closer to the coast which is consistent with the Bronze
Age regression. During the 2 nd Millennium BC, the settlement migrated
inwards the land. The chemical analysis of a tephra layer, which is found within
the cultural fills of the Bronze Age period, correlates well with the tephra emitted
from Minoan volcanic eruption of Santorini. This layer is used as a key layer
in chronostratigraphic interpretations.
Konular | Yer Bilimleri ve Jeoloji Mühendisliği (Diğer) |
---|---|
Bölüm | Makaleler - Articles |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 29 Aralık 2017 |
Gönderilme Tarihi | 1 Kasım 2017 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2017 |
Yazım Kuralları / Instructions for Authors / http://www.jmo.org.tr/yayinlar/tjb_yazim_kurallari.php
Etik Bildirimi ve Telif Hakkı Devir Formu / Ethical Statement and Copyrighy Form / https://www.jmo.org.tr/yayinlar/tjb_telif_etik_formlar.php