Aim: To evaluate the epidemiological, clinical features and
treatment outcomes of children admitted to our clinic due to globe trauma.
Materials and
Methods: This retrospective study included
57 eyes of 57patients between 0-16 years of age who were presented to ophthalmology
clinic of our hospital between 01.01.2014 and 01.07.2017. Patient data were identified
by searching patient’s examination files. Patient data extracted included age,
sex, location and type of trauma (open/closed), visual acuity at the time of
presentation and final was recorded using the Snellen’s visual acuity chart.
Details of slit lamp examination including fundus examination were noted.
Results: The study included 57 children, 37 (64,9%) boys and 20
(35,1%) girls. The mean age of the children was 7.63 ± 4.27 (1-16). Children were
divided into three age groups: 0-5 years (infant and kinder garden), 6-10 years
(primary school) and 11-16 years (middle school). The highest incidence of
injuries was 42.1% (n = 24) among children in the 6-10 age group of them were followed
up by children between 0-5 years (33,3%, n=19) and 11-16 years (24,6%, n=14). Compared
to all age groups, the number of boys exposed to trauma was statistically significantly
higher than girls (p = 0.02). The patients were admitted to our hospital, 26 (45.6%)
open and 31 (54.4%) closed globe injuries.
Conclusion: Although most eye injuries can be prevented by simple
measures, most children exposed to trauma suffer visual impairment that can
seriously hamper their psychosocial development. If simple precautionary measures
are applied, most of the accidents can be avoided.
Amaç: Kliniğimize
glob yaralanması nedeniyle başvuran çocukların epidemiyolojik ve klinik
özellikleri ile tedavi sonuçlarını değerlendirmek.
Gereç ve Yöntemler: Bu
retrospektif çalışmaya 01.01.2014 ile 01.07.2017 tarihleri arasında glob
yaralanması nedeniyle başvuran 0-16 yaş arası 57 hastanın 57 gözü dahil edildi.
Hastalar yaş, cins, travma nedeni, travma şekli (açık/kapalı) ve yeri,
uygulanan tedavi ve görme keskinlikleri açısından değerlendirildi.
Bulgular: Çalışmaya
dâhil edilen 57 çocuğun 37’si (%64,9) erkek, 20’si (%35,1) kız çocuğuydu.
Çocukların yaş ortalaması 7,63±4,27 yıl (1-16) idi. Çocuklar 0-5 yaş (bebek ve
okul öncesi), 6-10 yaş (ilköğretim) ve 11-16 yaş (ortaöğretim) olmak üzere üç
yaş grubuna ayrıldı. En fazla yaralanma vakası %42,1 (n=24) oranı ile 6-10 yaş grubundaki çocuklar arasında idi.
Bunu 0-5 yaşları arasındaki (%33,3, n=19) ve 11-16 yaşları arasındaki (%24,6,
n=14) çocuklar izledi. Tüm yaş grupları karşılaştırıldığında travmaya maruz
kalan erkek sayısı kızlardan istatistiksel olarak anlamlı derecede yüksekti (p=0,02).
Hastaların 26’sı (%45,6) açık, 31’i (%54,4) kapalı glob yaralanması ile
hastanemize başvurmuştu.
Sonuç: Çoğu göz
yaralanması basit tedbirlerle önlenebilirken, travmaya maruz kalan çoğu çocuk
psikososyal gelişimlerini ciddi şekilde engelleyebilecek görme bozukluğu
yaşayabilmektedir. Basit, koruyucu tedbirler uygulandığı takdirde kazaların büyük
bir kısmının önlenebileceği bilinmelidir.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Sağlık Kurumları Yönetimi |
Bölüm | Özgün Makale |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 12 Haziran 2019 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2019 |
e-ISSN: 2149-8296
The content of this site is intended for health care professionals. All the published articles are distributed under the terms of
Creative Commons Attribution Licence,
which permits unrestricted use, distribution, and reproduction in any medium, provided the original work is properly cited.