Depression is may be the most important psychiatric disease for
primary care health professionals. Depression is a mood disorder in which the
individual always feel sad, melancholic or depressed without a reason,
accompanying feelings of a deep distress, unworthiness, powerless,
unwillingness, a negative view for life with impaired or slowed speech, motion
and some physiological functions. World Health Organization had declared that
unipolar major depression is the fifth leading most important health problem
around the world in 1990, by the 2020 it will the second ranking health problem
just under the ischemic cardiovascular diseases. Mood disorders can be
categorized basically as depressive (unipolar) and manic depressive (bipolar)
into two and diagnosed with DSM-V-TR criteria. In this condition to aware of
depressed patients (search), to diagnose, to differentiate between primary and
secondary mood disorders, to start an antidepressant therapy if necessary and
consult the success of the therapy and to refer the patient to another health
center in necessary conditions can be accounted as the principle duties of the
primary care physicians. The aim of this review is to provide the latest
knowledge for primary care physicians while managing depression.
Depresyon, birinci basamak sağlık hizmetlerinde çalışanlar için
belki de en önemli psikiyatrik hastalıktır. Depresyon, belirli bir nedeni
olmadan bireyin kendini sürekli üzüntülü, melankolik veya kederli hissetmesi,
bu duruma yoğun bir bunaltı, değersizlik, güçsüzlük, isteksizlik, olumsuz bir
bakış açısı gibi duyguların eşlik ettiği, ayrıca beraberinde düşünce, konuşma,
devinim ve bazı fizyolojik işlevlerde yavaşlamanın gözlendiği bir duygu durum
bozukluğudur. Dünya Sağlık Örgütü, 1990 yılında unipolar majör depresyonu
dünyada en sık izlenen beşinci önemli sağlık sorunu olduğunu bildirirken, 2020
yılında iskemik kalp hastalıklarından sonra en önemli ikinci sağlık sorunu
olacağını tahmin etmektedir. Duygu durum bozuklukları, depresif (unipolar) ve
manik depresif (bipolar) olarak temelde ikiye ayrılır ve tanısı DSM-V-TR
kriterlerince konulur. Bu durumda birinci basamak hekiminin temel görevi, duygu
durum bozukluğuna sahip hastalarını ayırt etmek (taramak), tanı koymak,
birincil ve ikincil duygu durum bozukları arasında tanısal ayrımı yapabilmek,
gerekse antidepresan tedaviye başlayarak bu tedavinin etkinliğini gözlemek ve
gerekli hallerde hastayı bir başka merkeze yönlendirmektir. Bu derlemenin amacı,
birinci basamak hekimlerinin depresyon yönetimi sırasında ortaya koyacakları
yaklaşım için gerekli olan güncel bilginin sağlanmasıdır.
Bölüm | Derleme |
---|---|
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 20 Aralık 2016 |
Gönderilme Tarihi | 2 Aralık 2016 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2016 Cilt: 10 Sayı: 4 |
Sağlığın ve birinci basamak bakımın anlaşılmasına ve geliştirilmesine katkıda bulunacak yeni bilgilere sahip yazarların İngilizce veya Türkçe makaleleri memnuniyetle karşılanmaktadır.