Toplumsal yapı harmonik olarak işleyen bir bütündür. Bu bütünsel yapı denge eğilimli olarak devamlılığını sağlamaktadır. Denge ise toplumsal kurumlar ve toplumsal kurumları ortaya çıkaran davranış örüntüleri aracılığıyla gerçekleşmektedir. Davranış örüntüleri ve kurumsallaşmış davranışlar gerek makro gerekse mikro boyutuyla toplumsal yapının işleyişini düzenleyen temel unsurlardır. Bu çalışmada işlevselci yaklaşım temelinde hem devlet sisteminde bireylerin politik ve toplumsal konumlarının inşasında hükümdarlık mülklerinin paylaşımının hem de törensel bir yemekte alınan payın ve maruz kalınan muamelenin yani daha mikro boyutta yiyecek paylaşımın gündelik hayatta iktidar ilişkilerindeki işlevini değerlendirmek oluşturmaktadır. Burada toplumsal düzenin tesisinde devlet sistemindeki görünüşü ve gündelik hayat pratiklerine yansıması ile paylaşım sistemi değerlendirilmiştir. Bu paylaşım sistemi genel olarak “ülüş” olarak ifade edilirken, farklı Türk topluluklarında yiyeceğin törensel olarak paylaşımı “cilik” olarak ifade edilmektedir. Bireylerin devlet sistemi içindeki toplumsal konumlarının belirlenmesinde, siyasal ve toplumsal hiyerarşideki yerinin ortaya konulmasında belirli statü ölçütleri esasında değerlendirmelerin yapılması söz konusudur. Statü ölçütlerinin aynı toplumun farklı gelişme dönemlerinde farklı şekillerde görüleceği açıktır. Bu kapsamda günümüz Kazak ve Kırgız toplumlarda toplumsal hiyerarşinin yeniden üretiminde cilik esasında paylaşım önemli bir işlev yerine getirmektedir. Yiyeceklerdeki ülüş uygulamalarını içeceklerde görmek mümkündür. Bu kapsamda Alevi Bektaşi kültüründe önemli bir yer işgal eden kansız kurban olarak ifade edilen dolu-tolu ve lokma uygulamaları bu geleneğin bir yansımasıdır
Social structure is a body that functios in harmony. This structure as a body, survives in a way having a tendency of balance. The balance could occur by means of social institutions and the behavioural patterns that form social institutions. Behavioural patterns and institu-tionalized behaviours are basic elements of the function of social structure both in macrolevel and micro-level dimensions. On the basis of functionalist approach, this study evaluates both the function of share of the royal properties in terms of the construction of political and social positions of individuals and also the influence of the size of received piece in ceremonial meal and experienced treatment, in other words the role of share of food in the power relations in daily life. Thus, the share system is being questioned with its representation in state system and reflections on practices of daily life in the process of the establishment of social order. While this share system is usually identified as “ülüş”, in different Turkish communities, the ceremonial share of the meal is called as “cilik”. The study presents an evidence for the evaluation of definite status criteria for determining of individuals’ social positions in the system of state and their situation in political and social hierarchy that take place in this study. It may be argued, the status criteria might obviously vary in different stages of a development of the same society. Within this context, in contemporary Kazakh and Kyrgyz societies, share on the base of “cilik” is advocated to own a significant function for the reproduction of social hierarchy. We can see the food share system in beverages. In this context, that occupy an important place in the Alawi- Bektashi culture, expressed as a bloodless sacrifice dolu-tolu and lokma applications, components with cement is a reflection of this tradition.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Araştırma Makalesi |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 15 Ocak 2013 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2012 Sayı: 63 |
Türk Kültürü ve Hacı Bektaş Velî Araştırma Dergisi Creative Commons Atıf-GayriTicari 4.0 Uluslararası Lisansı ile lisanslanmıştır.