Zaviyeler, ashab-ı suffe geleneğine uygun olarak ortaya çıkmış, tasavvufun gelişmesine paralelolarak İslâm dünyasında, IX. ve XII. yüzyıllarda yayılmıştır. Zaviyeler, dervişlerin ibadet veders gördükleri bir yer olması yanında, kuruldukları yerlerin güvenliğini sağlamışlar, böyleceticaretin gelişmesinde pay sahibi olmuşlardır. İslam dünyasının muhtelif bölgelerine yayılanzaviyelerin en gelişmiş örneklerine Anadolu’da tesadüf edildiği söylenebilir. XIII. Yüzyıldanbaşlayarak Anadolu’nun bütün köy ve kasabalarına yayılan zaviyeler içerisinde bilhassa Ahizaviyelerinin önemi büyüktür. Özellikle Türkiye Selçuklu Devletinin yıkılış sürecindekiolaylar, Ahilerin bulundukları köy ve kasabalarda Türkmen nüfusun içinde kalmalarına sebepolmuş, böylece kendi ahi örf ve âdetlerini devam ettirmişlerdir. Aynı durumun OsmanlıDevletinin kuruluşundan sonra yüzyıllarca devam ettiği söylenebilir. Söz konusu tarihî süreçhakkına bilgi veren kaynaklar incelendiğinde, bu örf ve âdetlerin Alevi ve Bektaşî topluluklariçerisinde devam ettiği, Ahi zaviyelerine ait olan çeşitli ritüellerin, Cemevlerinde de mevcutolduğu görülmektedir. Bu çalışmada, söz konusu benzerlikten hareketle, Ahi Zaviyeleri ileCemevleri arasındaki benzerlikler ele alınacak ve Ahi zaviyelerinin Cemevlerinin prototipiolup olmadığı sorusuna cevap aranacaktır.
Zawiyahs appeared in line with the tradition of the Suffa Companions and spread in the Islamic World in the 9th and 12th centuries in parallel with the spread of Islamic mysticism. In addition to being places where dervishes prayed and took courses, zawiyahs provided the security of the towns where they were established, so they had a contribution in the improvement of trade. It is possible to say that the most developed Zawiyahs, which spread in the various regions of the Islamic World, were seen in Anatolia. Ahi Zawiyahs also had great importance among the zawiyahs which has spread in all villages and towns of Anatolia since 13th century. The events, which especially happened during the fall of Turkey Seljuk State, caused Ahis to stay with Turkmens in their villages and town so that they could maintain their customs. It is possible to say that this situation went on for centuries after the foundation of the Ottoman Empire. When the sources giving information about this historical process are analysed, it is clearly seen that the manners and customs remains in Alevi and Bektashi communities and various rituals belonged to Ahi Zawiyahs, which also exist in Djemevis. In this study, the similarities between Ahi Zawiyahs and Djemevis will be analysed and whether Ahi Zawiyas are the prototype of Djemevis will be searched
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Araştırma Makalesi |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 8 Haziran 2016 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2016 Sayı: 78 |
Türk Kültürü ve Hacı Bektaş Velî Araştırma Dergisi Creative Commons Atıf-GayriTicari 4.0 Uluslararası Lisansı ile lisanslanmıştır.