İktidar ve bilim arasında var olan kadim dayanışma, 19. ve 20. yüzyıllarda milli bir devlet ve toplumun oluşturulması amacıyla bir kez daha kendini gösterir. Milliyetçi iktidarlar, toplumu homojen bir bütünlük olarak inşa etmek için bilimden oldukça fazla yararlanırlar. Milli bir Türk toplumunun inşa edilmesi sürecinde bilimin sunduğu hizmetleri böyle bir bağlam üzerinden değerlendiren bu çalışma, Türk milliyetçi elitlerinin bilimsel paradigmaları kullanarak halk dinini nasıl işlevsizleştirdiklerini tartışmaktadır. Fransız Sosyolog Emile Durkheim’in ileri sürdüğü bilimsel teorilerin manipülasyonu, aşırı yorumu ve kimi zaman ilgili teorinin en hayati noktalarının görmezden gelinmesi suretiyle bunun mümkün kılındığını göstermeyi deneyen çalışma, bu amaç kapsamında Durkheim’dan yoğun bir şekilde etkilenen iki milliyetçi düşünür Ziya Gökalp ve Mehmet Fuad Köprülü’nün çalışmalarına odaklanmaktadır. Bu milliyetçi entelektüellerin eserlerini metin analizi yöntemiyle çözümleyen çalışma, milliyetçi toplumun yaratılmasında dine ve dinsel kültüre yönelik işleyen bir dizi bilimsel manipülasyonu ortaya koymayı amaçlamaktadır. Çalışmanın planı içerisinde ilk bölümde iktidarın bilimle olan ilişkisi tartışılarak bu süreçte entelektüellerin rolü ön plana çıkartılacaktır. İzleyen bölümde Türk siyasal hayatında bilim ve iktidar arasındaki ilişki çözümlenerek adı anılan iki milliyetçi entelektüelin milliyetçi fikirlerinin bilimsellik ile nasıl iç içe geçtiği analiz edilecektir. Üçüncü ve son bölümde ise Durkheim’in teorik izahları yorumlanırken ortaya çıkan manipülasyon ve aşırı yorumların halk dinini ve dinsel halk kültürünü nasıl işlevsizleştirdiği tartışılacaktır.
Halk Dini Milliyetçilik Bilimsel Manipülasyon Ziya Gökalp Mehmet Fuad Köprülü
Solidarity, established strongly between power and science, showed once again in the 19th and 20th centuries to create national states and societies. Nationalist powers to build their own national societies as a homogeneous totality benefited from science excessively. This study, which examines in the context of services provided by science in the process of building a national Turkish society, discusses how Turkish nationalist elites use the scientific paradigms to make the folk religion nonfunctional. The study, which attempts to show that this is made possible by the manipulation, over-interpretation and ignoring the most vital points of scientific theories by French Sociologist Emile Durkheim, focuses on the works of two nationalist thinkers as Ziya Gökalp and Mehmet Fuad Köprülü intensively influenced by Durkheim. This study aims to reveal a series of scientific manipulations towards religion and religious culture in the creation of a nationalist society, by analyzing the works of these nationalist intellectuals with the method of context analysis. In the first part of the study plan, the relationship of power with science will be discussed and the role of intellectuals in this process will be highlighted. In the following section, it will discuss how ideas of nationalist thinkers at issue intertwine with science by analyzing the relation between science and power in Turkish political life. In the third and last part, it will be shown how the manipulation and over-interpretation in the process of interpretation of Durkheim’s theoretical explanations make folk religion and religious folk culture nonfunctional.
Folk Religion Nationalism Scientific Manipulation Ziya Gökalp Mehmet Fuad Köprülü
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Araştırma Makalesi |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 17 Aralık 2020 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2020 Sayı: 96 |
Türk Kültürü ve Hacı Bektaş Velî Araştırma Dergisi Creative Commons Atıf-GayriTicari 4.0 Uluslararası Lisansı ile lisanslanmıştır.