The aim of this article is to open a window to the perception of justice through stories,
and its era is limited to religious, morality and tasawwuf masnawis written in the sixteenth
century. Sixteenth century’s masnawi tradition of classical Turkish literature is a period in
which masterful works are composed, diversity and also authors with hamsa proliferate
increased. On one side; social, political and the economic power of the Ottoman Empire and on the other side the freedom of the authors using their language freely which is reflected on the
richness of the subjects, covered in the masnawis. Authors who adopted the traditional method
of narration through stories have supported the impact and the permanence of their works with
many stories that shed light on almost every subject. In these masnawis, the importance of the
concept of justice is emphasized with many stories. In this context, 17 masnawis of 11 poets of
16th centuries expressing the absolute need for justice in the individual and social spheres were
identified and classified. In the stories, at first the understanding of divine justice, explaining
the fairness of God’s justice, is discussed; The difficulty of the servants in comprehending this
is emphasized, however in the end it is stated that Allah eliminated the oppression and gave
the oppressed their due. However; human justice is mostly discussed in stories that include
administration of justice between the administrators and the people. Attention is drawn to the
responsibilities of the administrative staff. The attitude that eliminates oppression and solves
problems is encouraged. In this context, attention is drawn to the both positive and negative
characteristics of the rulers, while the oppressed are encouraged to defend their rights, the
importance of the behavior in this struggle is also emphasized.
Turkish Literature 16th Century Masnawi Morality Tasawwuf Story Justice.
Bu makalenin amacı hikâyeler aracılığı ile adalet kavramına bir pencere açmak olup alanı, on
altıncı yüzyılda kaleme alınan dinî, ahlaki ve tasavvufi mesneviler ile sınırlandırılmıştır. Klasik
Türk edebiyatı mesnevi geleneğinde on altıncı yüzyıl; ustalık eserlerinin verildiği, çeşitliliğin
arttığı, hamse sahibi müelliflerin çoğaldığı bir dönemdir. Osmanlı Devleti’nin sosyal, siyasal
ve ekonomik gücü; müelliflerin dilini özgür ve özgün kullanma hürriyeti mesnevilerde işlenen
konuların zenginliğine yansımıştır. Geleneksel bir yöntem olan hikâyelerle anlatım tarzını
benimseyen müellifler de hemen her konuya ışık tutan birçok hikâye ile eserlerinin etkisini ve
kalıcılığını desteklemişlerdir. Didaktik türden bu mesnevilerde adalet kavramının önemi birçok
hikâye ile vurgulanmıştır. Bu bağlamda on altıncı yüzyılda yaşamış 11 şairin 17 mesnevisinde
insanın bireysel ve toplumsal alanda adalete mutlak ihtiyacını dile getiren hikâyeler tespit ve
tasnif edilmiştir. Hikâyelerde öncelikle Allah’ın adaletinin hakkaniyetini izah eden ilâhî adalet
anlayışı ele alınmış; kulların bunu idrak etmelerindeki zorluk vurgulanmış ancak neticede
Allah’ın zulmü giderdiği, mazlumlara hakkını verdiği belirtilmiştir. Beşerî adalet ise daha çok
yöneticilerle halk arasındaki adalet sisteminin işleyişine yer veren hikâyelerde ele alınmış olup
yönetici kadroların sorumluluklarına dikkat çekilmiş, zulmü ortadan kaldıran, problemleri
çözen tavır özendirilmiştir. Bu bağlamda yöneticilerin olumlu ve olumsuz özelliklerine dikkat
çekilmiş, zulme uğrayanların haklarını savunmaları teşvik edilirken bu mücadeledeki üslubun
önemi de vurgulanmıştır
Türk Edebiyatı 16. Yüzyıl Mesnevi Ahlak Tasavvuf Hikâye Adalet.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Osmanlı Sahası Klasik Türk Edebiyatı |
Bölüm | Araştırma Makalesi |
Yazarlar | |
Erken Görünüm Tarihi | 15 Haziran 2024 |
Yayımlanma Tarihi | 24 Haziran 2024 |
Gönderilme Tarihi | 25 Aralık 2023 |
Kabul Tarihi | 4 Nisan 2024 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2024 Sayı: 110 |
Türk Kültürü ve Hacı Bektaş Velî Araştırma Dergisi Creative Commons Atıf-GayriTicari 4.0 Uluslararası Lisansı ile lisanslanmıştır.