İnsanlığın antik dönemden günümüze kadar varlığını sürdürdüğü zamanlarda kendine ait toplumsal bir yapıdan ve buna bağlı olarak kültürel bir anlayıştan söz etmek mümkündür. Avcı-toplayıcı konumdan modern yaşam koşullarına sahip olan insanlar öncelikli sorunsalları olan sığınma ve barınma koşullarını sağladıktan sonra ortaya koyduğu kültür ile tanımlanmaktadırlar. Kültürel unsurların varlığı bireysel ve toplumsal anlamda kimlik ve aidiyet kavramlarını da içinde barındırmaktadır. Bu açıdan değerlendirildiğinde tarih sahnesinde kültürel olarak oldukça önemli bir yere sahip olan Hitit Uygarlığı’na ait üretimler dikkat çekicidir. Hitit kültürünün yeni bir perspektif ile ele alınarak incelenmesi ve bu süreçte sanatçının günümüz teknikleriyle kendi farkındalığını ortaya çıkarmasına olanak sağlayan bu çalışma kültürün yaşatılması ana hedefine odaklanmaktadır. Güçlü ve köklü bir kültürel yapıya sahip olan Hitit Uygarlığı’nın kültürel hafıza ve miras bağlamındaki önemi farklı disiplinlerden gelen Tülay Candemir, Ilgaz Özgen Topcuoğlu, Erdinç Bakla, Özdemir Yemenicioğlu ve Meryem İçenli gibi sanatçıların üretimlerinde de yer almaktadır. Çalışma kapsamında son olarak Hitit Uygarlığı’nın kültürel unsurlarını Naile Çevik’in linol baskı, gravür, kolaj, dijital müdahale, elle çizim ve mürekkep gibi farklı tekniklerin birlikte kullanımı ile yeniden yorumladığını görmekteyiz. Sanatçının oluşturduğu bu özgün bireysel uygulamalar, kaynağı Hitit Uygarlığı’ndan beslenen bir ilhamın günümüz sanatında konumlanmasının yanı sıra geleceğe taşınmasına da olanak tanımaktadır.
It is possible to talk about a social structure of its own and, accordingly, a cultural understanding when humanity has existed from ancient times to the present. People who have modern living conditions from a hunter-gatherer position are defined by the culture they reveal after providing their priority problems of shelter and accommodation. The existence of cultural elements also includes the concepts of identity and belonging in the individual and social sense. From this point of view, the productions of the Hittite Civilization, which has a very important cultural place in the historical scene, are remarkable. This study, which allows the artist to examine the Hittite culture with a new perspective and to reveal his own awareness with today's techniques in this process, focuses on the main goal of keeping the culture alive. The importance of the Hittite Civilization, which has a strong and deep-rooted cultural structure, in the context of cultural memory and heritage is also included in the productions of artists from different disciplines such as Tülay Candemir, Ilgaz Özgen Topcuoğlu, Erdinç Bakla, Özdemir Yemenicioğlu and Meryem İçenli. Finally, within the scope of the study, we see that Naile Çevik reinterprets the cultural elements of the Hittite Civilization with the use of different techniques such as linoleum printing, engraving, collage, digital intervention, hand drawing and ink. These unique individual applications created by the artist allow an inspiration fed by the Hittite Civilization to be positioned in today's art as well as to be carried to the future.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 7 Eylül 2022 |
Gönderilme Tarihi | 18 Temmuz 2022 |
Kabul Tarihi | 15 Ağustos 2022 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2022 Cilt: 12 Sayı: 4 |
All site content, except where otherwise noted, is licensed under a Creative Common Attribution Licence. (CC-BY-NC 4.0)