Bu çalışmanın amacı, Japon üniversitelerinde okuyan Japon olmayan Asyalıların Japon toplumunda öznelliklerini nasıl oluşturduklarını ve müzakere ettiklerini araştırmaktır. Bu amaçla çalışmada, Çalışma, nitel araştırma desenlerinden biri olan “anlatı araştırması” deseni kullanılmıştır. Çalışmada veriler, yüz yüze görüşmeler ve sosyal medya aracılığıyla toplanmıştır. Çalışmanın katılımcıları, farklı Asya ülkelerinden altı Asyalı öğrenciden oluşmaktadır. Öğrencilerin anlatıları toplandıktan ve yazıya döküldükten sonra üç aşamaya ayrılmıştır: Beklentiler ve Boşluklar, Sonuçlar ve Gelecek için Vizyon. Bulgular, tüm katılımcıların Japonya'ya gelmeden önce hayali dünyalarında Japonya'nın ileri teknolojisinin yanı sıra Japon azmi ve nezaketine hayranlık ve saygı duyduklarını ortaya koymaktadır. Bununla birlikte, Japonya'da yaşadıktan sonra, bu görüş olumsuz bir görüşe dönüşmüştür. Katılımcıaalr Japonların dar görüşlü olduklarını ve yabancılara karşı hem görünmez hem de görünür ayrımcılık yaptıklarını ileri sürerek hayal kırıklığına uğradıklarını ifade etmişlerdir. Kendilerini Japon sosyal gücüne ve normlarına uymaya çalışırken ve Japonya'da Japonlar gibi davranmaya çalışırken bulduklarını ifade eden katılımcılar bu olumsuz deneyimlerin kademeli olarak öznelliklerini yarattığını belirtmişlerdir. Bu bulgular, Japon öğrencilerin kültürlerarası anlayışının İngilizce konuşulan dünyanın kültürleri tarafından yönetildiğini, ancak o dünyadaki kültürler dışındaki diğer kültürleri anlamalarının yetersiz olduğunu göstermektedir. Makalenin sonuçlarına göre Japon öğrencilerin gerçek küresel vatandaşlar olabilmeleri için kültürlerarası anlayış ve iletişim için Japon yükseköğretimine kozmopolit bir eğitim önermektedir.
Japon Yükseköğretiminde Asyalı öğrenciler öznellik kültürlerarası anlayış
This paper explores how non-Japanese Asians studying at Japanese universities form their subjectivity and negotiate in Japanese society. To this end, a qualitative paradigm, namely a narrative approach to data collection, was employed as a methodological framework, and the data collection methods were face-to-face interviews and social media. The participants were six Asian students from different Asian countries. After collecting their narratives and transcribing them, I categorized them into three phases: Expectations & Gaps, Outcomes, and Vision for the future. The findings reveal that all participants felt admiration and respect for Japanese perseverance and politeness, as well as Japan’s advanced technology in their imaginary world before they came to Japan. However, after living in Japan, this view changed to a negative one, leaving them disappointed by Japanese narrow-mindedness and both invisible and visible discrimination against them. These negative experiences gradually created their subjectivity as they have found themselves trying to conform to Japanese social power and norms and acting like the Japanese while in Japan. However, their hearts were no longer in Japan. These findings imply that Japanese students’ intercultural understanding is dominated by the cultures of the English-speaking world, while their understanding of other cultures except for those of that world is scant. The paper concludes by suggesting a cosmopolitan pedagogy for intercultural understanding and communication so that Japanese students can become true global citizens.
Asian students in Japanese Higher Education subjectivity intercultural understanding
Birincil Dil | İngilizce |
---|---|
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 26 Ekim 2020 |
Gönderilme Tarihi | 30 Temmuz 2020 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2020 Cilt: 11 Sayı: 4 |